Home » , , , » GVK - İndirilecek Giderler ve Uygulamaları - III

GVK - İndirilecek Giderler ve Uygulamaları - III

Written By Muhasebe37 on 11 Mayıs 2012 Cuma | 11:28


Bu yazımızda yine asıl konumuz olan GVK.nun 40.maddesinde yazılı olan “İndirilecek Giderler” hususunda bundan önceki iki yazımızda değinmediğimiz konulardan bahsederek bitirmeye çalışacağız.

(Bu yazımızda önceki yazıların devamı niteliğinde olduğundan madde numaralandırmaya kaldığımız yerden devam edeceğiz.)

7- Kiralanan, aktife kayıtlı ve işte kullanılan araçların giderleri (GVK 40/5);

            GVK 40/5.maddesinde; “Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri” indirim konusu yapılabilir denmektedir.

            Taşıt giderlerinden kasıt genel olarak tamir, bakım, yakıt, sigorta, muayene harçları vb. giderler olarak adlandırabiliriz. Maddede yazılı olan “işletmeye dahil” ifadesi ise, bilanço esasına göre defter tutan mükellefler tarafından aktife kayıt edilen, işletme veya serbest meslek defteri tutanlar için ise VUK 189.maddesine istinaden İşletme Defterinin herhangi bir sayfasında veya amortisman listelerinde gösterilen anlamına gelmektedir.

            Kiralanmış veya işletmeye dahil olan binek araçlarında giderlerinin tamamı indirim konusu yapılabilmektedir. Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi indirimin yapılabilmesi için işletmede fiilen kullanılması gereklidir. KDV Kanunu açısından incelediğimizde, KDV Kanunun 30/b bendine göre “Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi” indirim konusu yapılamaz denilmektedir. Bu çerçevede taksi işletmecisi, sürücü kursu ve otomobil kiralama şirketi gibi işletmelerin faaliyetleriyle ilgili almış oldukları binek otomobillerine ait KDV’yi indirim konusu yapabilirler. Bu açıklamalar dışında kalan işletmelerin almış oldukları binek araçlar için ödedikleri KDV’ni indirim konusu yapmaları mümkün değildir. İndirim konusu yapılamayan bu KDV, gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilecektir.


              Binek otomobili genişletmek veya iktisadi kıymetini sürekli artırmak için yapılan giderler VUK. 72.maddesine göre doğrudan gider olarak yazılamaz, maliyete dahil edilmek ve amortisman ayırmak suretiyle gider yazılabilir.

           Kredi yoluyla alınan taşıtlar için ödenen faiz giderleri alındığı yılın sonuna kadar aracın maliyetine eklenir, sonraki dönemlere sarkan faiz giderleri ise mükellefin isteğine bağlı olarak ya taşıtın maliyetine eklenir ya da doğrudan gider olarak yazabilir. (163 Nolu VUKGT)

            Finansal kiralama yoluyla elde edilen taşıtların giderleri de indirim konusu yapılabilir. Finansal kiralama nedeniyle ödenen faiz, komisyon, kur farkı vb. ödemelerde gider olarak kullanılabilir. Binek araçların finansal kiralama yoluyla alınması durumunda yukarıda bahsedilen KDV 30/b maddesinde bahsedilen işler haricinde alınan binek otomobillerin KDV indirim konusu yapılamaz. Maliyet veya gider unsuru olarak değerlendirilir.

            Taşıtları kiralama yoluyla edinilmesi halinde, kiralanan taşıtın sahibi vergi mükellefi ise kira ödeme dönemlerinde kiracıya fatura kesmek suretiyle kayıtlarına gider olarak intikal ettirebilecektir. Şayet kiralayan vergi mükellefi değilse, brüt tutar üzerinden %20 stopaj kesintisi uygulayarak kiralayana ödeme yapmak suretiyle gider yazabilir. Söz konusu  stopaj kesintisini ilgili dönemde Muhtasar beyanname ile beyan etmesi gerekmektedir. Bu konuyla ilgili ek bir bilgi verecek olursak, vergi mükellefi olmayan kişilerden kiralanan araçlar KDV Kanunun 1/3-f maddesine göre KDV’ye tabidir. Bu nedenle ödemenin yapıldığı dönemde KDV hesaplanarak sorumlu sıfatıyla KDV2 beyannamesiyle beyan edilmesi gerekmektedir. Bir takvim yılını aşmamak kaydıyla beyan edilen bu KDV’ni 1 nolu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapabileceklerdir.

            Taşıtların kiralanması veya yapılan bazı giderlerin kayıtlara alınması esnasında muhasebenin “dönemsellik” kavramı içinde değerlendirilmesi hususuna dikkat etmek gerekiyor. Bu konuyu örnekle açıklayacak olursak daha anlaşılır olacağını umuyorum.

Örnek; Bir gerçek kişi işletme sahibi, işlerinde kullanılmak üzere 01.04.2012 – 31.3.2013 tarihleri arasında 1 yıllığına 4.800 TL peşin olarak araç kiralıyor. Bu araç için 1.200 TL Kasko gideri yapmış ve çeşitli dönemlerde de benzin, tamirat gibi işlemler için 750 TL gider yapmıştır.

Bahsetmiş olduğumuz “dönemsellik ilkesi” burada kiralama ve kasko gideri için geçerli olup, benzin, tamirat gibi işlemler yapıldığı dönemde gider olarak kayıtlara alınacaktır. Muhasebe kayıtlarına geçecek olursak.

Kira Bedeli : 2012 Yılı için : (4.800 / 12 * 9) = 3.600           
                  2013 Yılı için : (4.800 / 12 * 3) = 1.200

Kasko Gideri: 2012 Yılı İçin : (1.200 / 12 * 9) = 900
                   2013 Yılı İçin : (1.200 / 12 * 3) = 300

___________________ 2011_____________________
280 – GELECEK YILLARA AİT GİDERLERİ                               1.500
            01 – 2013 Araç Kira Bedeli                1.200
            02 – 2013 Kasko Gideri                       300

770 – GENEL YÖNETİM GİDERLERİ                                      5,250
            01 – 2012 Kira Bedeli                        3.600
            02 – 2012 Kasko Gideri                        900
            03 – Benzin – Tamirat Gid.                   750

                                   100 – KASA HESABI                             6.750
Kiralan Taşıt ve Giderleri
____________________ / _______________________





8- VUK göre ayrılan amortismanların indirimi (GVK 40/7);

             V.U.K.nun 313.maddesine göre amortisman  “İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle 269'uncu madde gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edavat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin birinci kısımdaki esaslara göre tespit edilen değerinin bu Kanun hükümlerine göre yok edilmesi amortisman mevzuunu teşkil eder.” diye açıklanmaktadır.

Bu açıklamalar çerçevesinde 333 ve 339 nolu VUKGT’lerinde açıklanan faydalı ömürler dikkate alınarak Maliye Bakanlığı’nca belirlen oranlar üzerinden amortisman ayrılarak gider yazılabilir. 2012 yılı için belirlenmiş demirbaş ve amortisman sınırı olan 770 TL yi aşmayan peştemallıklar ile işletmede kullanılan alet ve demirbaşlara amortisman ayırmak yerine doğrudan gider olarakta yazabilirler.

Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları binek otomobilleri hariç olmak üzere, işletmelere ait binek otomobillerinin aktife girdiği hesap dönemi için ay kesri tam ay sayılmak suretiyle kalan ay süresi kadar amortisman ayrılır. Amortisman ayrılmayan süreye isabet eden bakiye değer, itfa süresinin son yılında tamamen yok edilir. (VUK 320.Madde)

9- Sendikalara ödenen aidatların indirilmesi (GVK 40/8);
           
            GVK 40/8.maddesine göre “İşverenlerce, Sendikalar Kanunu hükümlerine göre sendikalara ödenen aidatlar (şu kadar ki; ödenen aidatın bir aylık tutarı, işyerinde işçilere ödenen çıplak ücretin bir günlük toplamını aşamaz).” gider olarak indirilebilecektir.

            Söz konusu madde geçen “çıplak ücret” terimi; fazla çalışma, prim, ikramiye, sosyal yardım gibi ek ödemelerin dahil edilmediği ücret anlamına gelmektedir. Ödenen aidatın toplam tutarı işyerince işçileri ödenen 1 günlük çıplak ücretin toplamını aşamayacağından aşan kısım olduğu takdirde bu kısım KKEG olarak değerlendirilecektir.

            Gider olarak değerlendirilebilmesi için aidatın ödenme şartı vardır. Önceki yıllara ait aidatlar gider olarak yazılamaz. Sadece bulunduğu döneme ait yapılan ödemeler gider olarak yazılabilir.

10- Bireysel Emeklilik Sistemine ödenen katkı paylarının indirimi (GVK 40/9);

            GVK 40/9.maddesine göre “İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları. (Gerek işverenler gerekse ücretliler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen ve vergi matrahının tespitinde dikkate alınan katkı paylarının toplamı bu Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde belirlenen oran ve haddi aşamaz.)” gider olarak indirim konusu yapılabilmektedir. Fakat bu giderlerin üst sınır tutarı GVK 63/3.maddesinde belirlenen had ve oranları aşamazlar. Söz konusu anılan maddede üç adet sınırlama getirilmiştir.

1.  Bireysel emeklilik sistemine ödenen prim, aidat ve katkı payları toplamı ödendiği ayda elde edilen ücretin %10’unu aşamaz. Yani diğer ifadeyle şu anki asgari ücrete göre değerlendirirsek; (886,50 TL %10) = 86,50 TL’lık kısmı gider olarak yazılabilir.
2.  Bireysel emeklilik sistemi dışında ödenen şahıs sigorta primleri ödendiği ayda elde edilen ücretin %5’ini aşamaz.
3.  Asgari ücretin yıllık toplam tutarını aşmaması.

Yukarıda bahsettiğimiz BES (Bireysel Emeklilik Sistemi) primleri sadece işçi için değil, işçinin eşi ve çocukları içinde ödenen primlerde yukarıdaki şartlara uyum sağlaması şartıyla gider olarak yazılabilir. Yukarıdaki tutar ve hadleri aşan kısımlar KKEG olarak değerlendirilir.

İşverinin kendi adına, eşi veya çocukları için ödemiş olduğu BES primi, sağlık, hayat, ölüm, kaza, işsizlik, analık vb. prim ödemeleri de GVK 63/3.madde çerçevesinde yıllık gelir beyannamesinde indirim konusu yapabilirler fakat muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmez.

11- Fakirlere Yardım ve Gıda Bankacılığı giderlerinin indirimi (GVK 40/10);

        GVK 40/10.maddesine göre “Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedeli.” İndirim konusu yapılabilmektedir.

       251 Nolu GVKGT ile bu maddenin usul ve esasları belirlenmiştir. Buna göre;

·   Gıda maddesi bağışının dernek ve vakıflara yapılması gereklidir. Bağışı yapılan dernek veya vakfın tüzüğünde veya senedinde “ihtiyacı bulunanlara gıda yardımı yapılabilmesi”ne ilişkin hükümler bulunmak zorundadır.

·  Bağışın gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinden oluşması gerekmektedir.

·   Bağış veya yardımın, bağış yapılan dernek veya vakfın adına KDV’siz maliyet bedeli üzerinden fatura edilmesi ve faturanın üzerine “İhtiyaç sahiplerine yardım şartıyla bağışlandığından KDV hesaplanmamıştır” ibaresi yer almak zorundadır.

·    Bağışlanan maddelerin yüklenilen KDV’leri beyannamenin ilgili bölümünde gösterilmek suretiyle İndirilecek KDV hesaplarından çıkartılır.

·    Bağışlanan yardımlar işletmeye dahil olmaması halinde söz konusu malın (KDV Dahil) maliyet bedeli GVK. 89 uncu maddesi çerçevesinde yıllık beyanname matrahının üzerinden indirim yapılır. Bu yapılan bağış ve yardımların karşılığında vakıf ve derneklerin kendi mevzuatlarında öngördüğü belgeleri düzenleyerek bağış yapan kişiye bir nüshasını vermeleri gerekmektedir. Bu belgelerin var olması indirim konusu yapılması için yeterli olacaktır ve bu belgeyle ilgili bağış ve yardımları muhasebe kayıtlarına alabileceklerdir.

Yukarıda bahsedilen usul ve esaslar çerçevesinde, doğrudan doğruya yapılan bağış ve yardımların indirim konusu yapılması söz koşunu değildir. Bu şekilde yapılan bağış ve yardımlar gider hesaplarına alınmışsa KKEG olarak değerlendirilip beyanname üzerinde vergi matrahına ilave edilmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak GVK 40.maddesinin asıl konusu yazımızın ilk başında söylediğimiz gibi “giderin ticari kazançtan indirim konusu yapılabilmesi için, yapılan giderin iş ile alakalı olarak doğrudan veya dolaylı olarak” bir bağının bulunması gerektiğidir. Bu çerçeveler kapsamında yapılan giderlerin kanunun bu maddesi gereğince değerlendirilip kayıtlara alınması önem arz etmektedir. 

Saygılarımla,

FATİH KOCAOĞLU
STAJYER SMMM
muhasebe37@msn.com
Share this article :

Yorum Gönder

Facebook -

Twitter -