Bu yazımızda
yine asıl konumuz olan GVK.nun 40.maddesinde yazılı olan “İndirilecek Giderler”
hususunda bundan önceki iki yazımızda değinmediğimiz konulardan bahsederek
bitirmeye çalışacağız.
(Bu yazımızda önceki yazıların devamı niteliğinde olduğundan
madde numaralandırmaya kaldığımız yerden devam edeceğiz.)
7- Kiralanan, aktife
kayıtlı ve işte kullanılan araçların giderleri (GVK 40/5);
GVK
40/5.maddesinde; “Kiralama yoluyla
edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri”
indirim konusu yapılabilir denmektedir.
Taşıt
giderlerinden kasıt genel olarak tamir, bakım, yakıt, sigorta, muayene harçları
vb. giderler olarak adlandırabiliriz. Maddede yazılı olan “işletmeye dahil”
ifadesi ise, bilanço esasına göre defter tutan mükellefler tarafından aktife
kayıt edilen, işletme veya serbest meslek defteri tutanlar için ise VUK
189.maddesine istinaden İşletme Defterinin herhangi bir sayfasında veya
amortisman listelerinde gösterilen anlamına gelmektedir.
Kiralanmış veya işletmeye dahil olan binek araçlarında giderlerinin
tamamı indirim konusu yapılabilmektedir. Daha önceki yazılarımızda da
belirttiğimiz gibi indirimin yapılabilmesi için işletmede fiilen kullanılması
gereklidir. KDV Kanunu açısından incelediğimizde, KDV Kanunun 30/b bendine göre
“Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya
çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak
üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen katma
değer vergisi” indirim konusu yapılamaz denilmektedir. Bu çerçevede taksi
işletmecisi, sürücü kursu ve otomobil kiralama şirketi gibi işletmelerin
faaliyetleriyle ilgili almış oldukları binek otomobillerine ait KDV’yi indirim
konusu yapabilirler. Bu açıklamalar dışında kalan işletmelerin almış oldukları
binek araçlar için ödedikleri KDV’ni indirim konusu yapmaları mümkün değildir.
İndirim konusu yapılamayan bu KDV, gider veya maliyet unsuru olarak dikkate
alınabilecektir.
Binek
otomobili genişletmek veya iktisadi kıymetini sürekli artırmak için yapılan
giderler VUK. 72.maddesine göre doğrudan gider olarak yazılamaz, maliyete dahil
edilmek ve amortisman ayırmak suretiyle gider yazılabilir.
Kredi
yoluyla alınan taşıtlar için ödenen faiz giderleri alındığı yılın sonuna kadar
aracın maliyetine eklenir, sonraki dönemlere sarkan faiz giderleri ise
mükellefin isteğine bağlı olarak ya taşıtın maliyetine eklenir ya da doğrudan
gider olarak yazabilir. (163 Nolu VUKGT)
Finansal
kiralama yoluyla elde edilen taşıtların giderleri de indirim konusu
yapılabilir. Finansal kiralama nedeniyle ödenen faiz, komisyon, kur farkı vb.
ödemelerde gider olarak kullanılabilir. Binek araçların finansal kiralama
yoluyla alınması durumunda yukarıda bahsedilen KDV 30/b maddesinde bahsedilen
işler haricinde alınan binek otomobillerin KDV indirim konusu yapılamaz.
Maliyet veya gider unsuru olarak değerlendirilir.
Taşıtları
kiralama yoluyla edinilmesi halinde, kiralanan taşıtın sahibi vergi mükellefi
ise kira ödeme dönemlerinde kiracıya fatura kesmek suretiyle kayıtlarına gider
olarak intikal ettirebilecektir. Şayet kiralayan vergi mükellefi değilse, brüt
tutar üzerinden %20 stopaj kesintisi uygulayarak kiralayana ödeme yapmak suretiyle
gider yazabilir. Söz konusu stopaj
kesintisini ilgili dönemde Muhtasar beyanname ile beyan etmesi gerekmektedir.
Bu konuyla ilgili ek bir bilgi verecek olursak, vergi mükellefi olmayan
kişilerden kiralanan araçlar KDV Kanunun 1/3-f maddesine göre KDV’ye tabidir. Bu
nedenle ödemenin yapıldığı dönemde KDV hesaplanarak sorumlu sıfatıyla KDV2
beyannamesiyle beyan edilmesi gerekmektedir. Bir takvim yılını aşmamak kaydıyla
beyan edilen bu KDV’ni 1 nolu KDV Beyannamesinde indirim konusu
yapabileceklerdir.
Taşıtların kiralanması veya yapılan bazı giderlerin kayıtlara alınması
esnasında muhasebenin “dönemsellik” kavramı içinde değerlendirilmesi hususuna
dikkat etmek gerekiyor. Bu konuyu örnekle açıklayacak olursak daha anlaşılır
olacağını umuyorum.
Örnek; Bir gerçek kişi işletme sahibi, işlerinde kullanılmak
üzere 01.04.2012 – 31.3.2013 tarihleri arasında 1 yıllığına 4.800 TL peşin
olarak araç kiralıyor. Bu araç için 1.200 TL Kasko gideri yapmış ve çeşitli
dönemlerde de benzin, tamirat gibi işlemler için 750 TL gider yapmıştır.
Bahsetmiş olduğumuz “dönemsellik ilkesi” burada kiralama ve
kasko gideri için geçerli olup, benzin, tamirat gibi işlemler yapıldığı dönemde
gider olarak kayıtlara alınacaktır. Muhasebe kayıtlarına geçecek olursak.
Kira
Bedeli : 2012 Yılı için : (4.800 / 12 * 9) = 3.600
2013 Yılı için : (4.800 / 12 * 3) =
1.200
Kasko
Gideri: 2012 Yılı İçin : (1.200 / 12 * 9) = 900
2013 Yılı İçin : (1.200 / 12 * 3) =
300
___________________
2011_____________________
280
– GELECEK YILLARA AİT GİDERLERİ 1.500
01 – 2013 Araç Kira Bedeli 1.200
02 – 2013 Kasko Gideri 300
770
– GENEL YÖNETİM GİDERLERİ 5,250
01 – 2012 Kira Bedeli 3.600
02 – 2012 Kasko Gideri 900
03 – Benzin – Tamirat Gid. 750
100 – KASA
HESABI 6.750
Kiralan
Taşıt ve Giderleri
____________________
/ _______________________
8- VUK göre ayrılan
amortismanların indirimi (GVK 40/7);
V.U.K.nun 313.maddesine göre amortisman “İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve
yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle
269'uncu madde gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin,
alet, edavat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin birinci kısımdaki
esaslara göre tespit edilen değerinin bu Kanun hükümlerine göre yok edilmesi
amortisman mevzuunu teşkil eder.” diye açıklanmaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde
333 ve 339 nolu VUKGT’lerinde açıklanan faydalı ömürler dikkate alınarak Maliye
Bakanlığı’nca belirlen oranlar üzerinden amortisman ayrılarak gider yazılabilir.
2012 yılı için belirlenmiş demirbaş ve amortisman sınırı olan 770 TL yi aşmayan
peştemallıklar ile işletmede kullanılan alet ve demirbaşlara amortisman ayırmak
yerine doğrudan gider olarakta yazabilirler.
Faaliyetleri kısmen veya
tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi
olanların bu amaçla kullandıkları binek otomobilleri hariç olmak üzere,
işletmelere ait binek otomobillerinin aktife girdiği hesap dönemi için ay kesri
tam ay sayılmak suretiyle kalan ay süresi kadar amortisman ayrılır. Amortisman
ayrılmayan süreye isabet eden bakiye değer, itfa süresinin son yılında tamamen
yok edilir. (VUK 320.Madde)
9- Sendikalara
ödenen aidatların indirilmesi (GVK 40/8);
GVK
40/8.maddesine göre “İşverenlerce,
Sendikalar Kanunu hükümlerine göre sendikalara ödenen aidatlar (şu kadar ki;
ödenen aidatın bir aylık tutarı, işyerinde işçilere ödenen çıplak ücretin bir
günlük toplamını aşamaz).” gider olarak indirilebilecektir.
Söz
konusu madde geçen “çıplak ücret” terimi; fazla çalışma, prim, ikramiye, sosyal
yardım gibi ek ödemelerin dahil edilmediği ücret anlamına gelmektedir. Ödenen
aidatın toplam tutarı işyerince işçileri ödenen 1 günlük çıplak ücretin
toplamını aşamayacağından aşan kısım olduğu takdirde bu kısım KKEG olarak
değerlendirilecektir.
Gider
olarak değerlendirilebilmesi için aidatın ödenme şartı vardır. Önceki yıllara
ait aidatlar gider olarak yazılamaz. Sadece bulunduğu döneme ait yapılan
ödemeler gider olarak yazılabilir.
10- Bireysel
Emeklilik Sistemine ödenen katkı paylarının indirimi (GVK 40/9);
GVK
40/9.maddesine göre “İşverenler
tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları.
(Gerek işverenler gerekse ücretliler tarafından bireysel emeklilik sistemine
ödenen ve vergi matrahının tespitinde dikkate alınan katkı paylarının toplamı
bu Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde
belirlenen oran ve haddi aşamaz.)” gider olarak indirim konusu yapılabilmektedir. Fakat bu giderlerin
üst sınır tutarı GVK 63/3.maddesinde belirlenen had ve oranları aşamazlar. Söz
konusu anılan maddede üç adet sınırlama getirilmiştir.
1. Bireysel emeklilik sistemine ödenen prim, aidat ve katkı payları
toplamı ödendiği ayda elde edilen ücretin %10’unu aşamaz. Yani diğer ifadeyle
şu anki asgari ücrete göre değerlendirirsek; (886,50 TL %10) = 86,50 TL’lık
kısmı gider olarak yazılabilir.
2. Bireysel emeklilik sistemi dışında ödenen şahıs sigorta primleri
ödendiği ayda elde edilen ücretin %5’ini aşamaz.
3. Asgari ücretin yıllık toplam
tutarını aşmaması.
Yukarıda
bahsettiğimiz BES (Bireysel Emeklilik Sistemi) primleri sadece işçi için değil,
işçinin eşi ve çocukları içinde ödenen primlerde yukarıdaki şartlara uyum
sağlaması şartıyla gider olarak yazılabilir. Yukarıdaki tutar ve hadleri aşan
kısımlar KKEG olarak değerlendirilir.
İşverinin
kendi adına, eşi veya çocukları için ödemiş olduğu BES primi, sağlık, hayat,
ölüm, kaza, işsizlik, analık vb. prim ödemeleri de GVK 63/3.madde çerçevesinde
yıllık gelir beyannamesinde indirim konusu yapabilirler fakat muhasebe
kayıtlarına intikal ettirilmez.
11- Fakirlere Yardım ve Gıda Bankacılığı
giderlerinin indirimi (GVK 40/10);
GVK 40/10.maddesine göre “Fakirlere yardım
amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye
Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik,
giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedeli.” İndirim konusu yapılabilmektedir.
251 Nolu GVKGT ile bu maddenin usul
ve esasları belirlenmiştir. Buna göre;
· Gıda maddesi bağışının dernek ve
vakıflara yapılması gereklidir. Bağışı yapılan dernek veya vakfın tüzüğünde
veya senedinde “ihtiyacı bulunanlara gıda yardımı yapılabilmesi”ne ilişkin
hükümler bulunmak zorundadır.
· Bağışın gıda, temizlik, giyecek ve
yakacak maddelerinden oluşması gerekmektedir.
· Bağış veya yardımın, bağış yapılan
dernek veya vakfın adına KDV’siz maliyet bedeli üzerinden fatura edilmesi ve
faturanın üzerine “İhtiyaç sahiplerine yardım şartıyla bağışlandığından KDV
hesaplanmamıştır” ibaresi yer almak zorundadır.
· Bağışlanan maddelerin yüklenilen
KDV’leri beyannamenin ilgili bölümünde gösterilmek suretiyle İndirilecek KDV
hesaplarından çıkartılır.
· Bağışlanan yardımlar işletmeye dahil
olmaması halinde söz konusu malın (KDV Dahil) maliyet bedeli GVK. 89 uncu
maddesi çerçevesinde yıllık beyanname matrahının üzerinden indirim yapılır. Bu
yapılan bağış ve yardımların karşılığında vakıf ve derneklerin kendi
mevzuatlarında öngördüğü belgeleri düzenleyerek bağış yapan kişiye bir
nüshasını vermeleri gerekmektedir. Bu belgelerin var olması indirim konusu
yapılması için yeterli olacaktır ve bu belgeyle ilgili bağış ve yardımları
muhasebe kayıtlarına alabileceklerdir.
Yukarıda
bahsedilen usul ve esaslar çerçevesinde, doğrudan doğruya yapılan bağış ve
yardımların indirim konusu yapılması söz koşunu değildir. Bu şekilde yapılan
bağış ve yardımlar gider hesaplarına alınmışsa KKEG olarak değerlendirilip
beyanname üzerinde vergi matrahına ilave edilmesi gerekmektedir.
Sonuç
olarak GVK 40.maddesinin asıl konusu yazımızın ilk başında söylediğimiz gibi
“giderin ticari kazançtan indirim konusu yapılabilmesi için, yapılan giderin iş
ile alakalı olarak doğrudan veya dolaylı olarak” bir bağının bulunması
gerektiğidir. Bu çerçeveler kapsamında yapılan giderlerin kanunun bu maddesi
gereğince değerlendirilip kayıtlara alınması önem arz etmektedir.
Saygılarımla,
FATİH
KOCAOĞLU
STAJYER
SMMM
muhasebe37@msn.com
Yorum Gönder