En Son Eklenen Konular
vergilendirme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
vergilendirme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
12:20
Basit Usule Tabi Amortismana Tabi Kıymetlerin Satışı ve Vergilendirilmesi
Written By Muhasebe37 on 30 Ocak 2013 Çarşamba | 12:20
I-GİRİŞ
Bilindiği üzere ülkemizde yaklaşık yedi yüz elli bin basit usule tabi mükellef bulunmaktadır. Basit usule tabi mükellefler, faaliyet konuları olan mal alım-satım veya hizmet faaliyetini yürütebilmek için işletmelerinde kullanmak üzere araç, makine, teçhizat gibi çeşitli amortismana tabi iktisadi kıymetlere ihtiyaç duyarlar. Faaliyette kullanılmak üzere alınan bu
amortismana tabi iktisadi kıymetler bazen çeşitli gerekçelerle elden çıkarılmakta ve bu işlem sonucunda da belli bir satış karı elde edilebilmektedir.
Bizde bu yazımızda basit usule tabi bu mükelleflerin faaliyetlerinde kullandıkları amortismana tabi iktisadi kıymetleri satmaları halinde elde edilen karın vergilendirilmesini açıklayacağız.
II- AMORTİSMANA TABİ İKTİSADİ KIYMET SATIŞINDAN ELDE EDİLEN KARIN VERGİLENDİRİLMESİ
Bilindiği üzere basit usule tabi mükellefler, usulüne uygun şekilde tespit edilen gerçek ticari kazançları üzerinden vergilendirilmektedir. Basit usule tabi mükelleflerde ticari kazanç, mal ve hizmet teslimleri karşılığı elde edilen, yani tahakkuk eden hâsılat ile ticari faaliyete ilişkin giderler göz önüne alınarak tespit edilmektedir.
Basit usule tabi mükellefler, ikinci sınıf tüccar sayılmalarına karşın, kazancın tespiti ve defter tutma bakımından ikinci sınıf tüccarlardan farklıdırlar.
Yani defter tutmazlar, işletme hesabı özeti çıkarmazlar. Diğer taraftan basit usulde vergilendirilen mükellefler, faaliyetlerine ilişkin mal alış ve giderleri için fatura veya fatura yerine geçen belgeler almak, hasılatları için ise fatura ve fatura yerine geçen belgeleri düzenlemek zorundadırlar.
Etiketler:
amortisman,
Basit Usul,
duran varlıklar,
Makale,
satış,
vergilendirme
10:08
İhbar Tazminatının Vergilendirilmesi
Written By Muhasebe37 on 10 Ekim 2012 Çarşamba | 10:08
İş sözleşmesinin işçi veya işveren tarafından haklı bir neden (derhal fesih) olmaksızın feshedilebilmesi için, işverenin işçiye işyerindeki kıdemine göre, ya belli bir süre önceden bildirimde bulunması ya da bu süreye ait ücretin diğer tarafa peşin olarak ödemesi gerekmektedir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 17'nci maddesinde düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinde, kanun koyucu değişik bildirim süreleri öngörmüştür.
İş Kanunu işçinin çalışmış olduğu sürelere göre, akdin sona ermesine kadar geçecek süreleri göstermiş bulunmaktadır. Bu süreler işçinin kıdemine göre artan bir şekilde tespit edilmiştir. Buna göre, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17'nci maddesinde belirtildiği üzere, belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekmektedir. Bu bildirim üzerine;
- İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta,
- İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta,
- İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta,
- İşi üç yıldan fazla sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak sekiz hafta,
Etiketler:
ihbar,
tazminat,
vergilendirme
08:39
Basit Usulde Vergilendirme - Soru Cevap
Written By Muhasebe37 on 12 Nisan 2012 Perşembe | 08:39
SORU 1: Basit Usulde Vergilendirilmenin Genel Şartları Nelerdir?
1. Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak: İşinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartı bozmaz. Ölüm halinde iş sahibinin dul eşi veya küçük çocukları namına işe devam olunduğu takdirde bunların bilfiil işin başında bulunup bulunmamalarına bakılmaz.
1. Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak: İşinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartı bozmaz. Ölüm halinde iş sahibinin dul eşi veya küçük çocukları namına işe devam olunduğu takdirde bunların bilfiil işin başında bulunup bulunmamalarına bakılmaz.
2. İşyeri mülkiyetinin iş sahibine ait olması halinde emsal kira bedeli, kiralanmış olması halinde yıllık kira bedeli toplamı:
-Büyükşehir belediye sınırları içinde (280 Seri No'lu Gelir Vergisi Tebliği ile 1.1.2012 tarihinden itibaren 5.000 TL)
-Diğer yerlerde (280 Seri No'lu Gelir Vergisi Tebliği ile 1.1.2012 tarihinden itibaren 3.500 TL)
-Büyükşehir belediye sınırları içinde (280 Seri No'lu Gelir Vergisi Tebliği ile 1.1.2012 tarihinden itibaren 5.000 TL)
-Diğer yerlerde (280 Seri No'lu Gelir Vergisi Tebliği ile 1.1.2012 tarihinden itibaren 3.500 TL)
3. Ticari zirai ve mesleki faaliyetler dolayısıyla gerçek usulde gelir vergisine tabi olmamak. Bu şartlar, 2 ve 3 numaralı bent hükümlerine göre öteden beri işe devam edenlerde takvim yılı başındaki, yeni işe başlayanlarda ise işe başlama tarihindeki duruma göre uygulanır.
Etiketler:
Basit Usul,
soru cevap,
vergilendirme