En Son Eklenen Konular
şirket etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
şirket etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Limited Şirketlerde Tasfiye İşlemleri ve Tasfiye Sürecinde Dikkat Edilmesi Gereken Önemli Noktalar

Written By Muhasebe37 on 7 Ocak 2015 Çarşamba | 11:57

Değerli meslektaşlarım, bu makalemizde Limited şirketlerde tasfiye işlemlerinde vergi uygulamaları ve muhasebe kayıt düzenine detaylı olarak girmekten ziyade, uygulamada takip edilecek süreç ile ilgili dikkat edilmesi gereken hususları sizlerle paylaşacağım.
1- Tasfiyeye giriş kararı ortaklar kurulu tarafından imzalanarak notere onaylattırılır. Bu kararda tasfiye memurunun kim olacağı ve tasfiye adresi mutlaka belirtilmelidir.

2- Tasfiye kararının hukuken geçerli olabilmesi için şirket ortak sayısının en az ¾’ ünün onayının alınması gereklidir. ( Toplantı nisabı ¾- Karar nisabı ¾)

3- Tasfiye memuru şirket ortak/ortakları veya müdür/müdürlerinden herhangi birisi olacağı gibi, ortak dışından herhangi bir kişi de olabilir.

4- Tasfiye memuruna yapacağı işin karşılığında herhangi bir ücret ödenip ödenmeyeceği alınacak kararda mutlaka belirtilmiş olması gerekmektedir. Eğer herhangi bir ücret ödenecek ise SGK’ lı olarak işe giriş bildirimin yapılmış olması gerekmekle beraber, tersi durumda bir ücret ödenmeyecek ise bu durumun alınacak tasfiye kararında mutlaka belirtilmesi gerekmektedir.

5- Tasfiye memuru atanırken, vergi hukukunda “ Tasfiye memurlarının sorumluluğu” müessesesi mutlaka dikkate alınmalıdır. Tasfiye memuru tasfiye döneminin sorumlusudur.

6- Notere onaylatılan kararların hukuken geçerlilik kazanabilmesi için ticaret siciline tescil edilmesi gerekmektedir.

7- Tasfiye kararının Ticaret Siciline tescil edilmeden önce tasfiye dönemi için ayrı bir defter tasdiki yaptırılması gerekmektedir. Çünkü tasfiyeye giren limited şirket için artık yeni bir hesap dönemi başlamıştır ve tasfiyeye giriş tarihine kadar geçen süre ayrı bir hesap dönemi olarak değerlendirilir. Hesap dönemi değiştiğine ve şirketin ünvanı “Tasfiye Halinde” ibaresi ile başladığına göre, şirkete tasfiye giriş tarihi ile 31.12. … tarihleri arasında kullanılmak üzere yeni defter (Yevmiye, kebir ve envanter defteri) tasdik ettirilmelidir.

8- Tasfiye kararının Ticaret Siciline tescil edildiği tarih “Tasfiye Başlangıç Tarihi” sayılacaktır.

9- Tasfiyeye giriş evraklarından ( Tasfiye giriş kararı- tasfiye memuruna ait imza sirküleri-tasfiye öncesi döneme ait bilanço ve gelir tablosu ) birer takım, tasfiyeye giriş tarihinden itibaren 1 ay içerisinde bağlı bulunulan vergi dairesine ve (varsa) SGK ve İŞKUR’ a dilekçe ekinde verilmesi gerekmektedir. 

10- Tasfiye süreci, tasfiye kararının ticaret siciline tescil ve ilan tarihinden itibaren başlayıp, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi aracılığı ile alacaklılara yapılacak çağrıya ait ilanın 3 defa arka arkaya yayınlandığı ( 3. İlanın yayınlandığı) tarihten itibaren en az 1 yılın sonunda sona ermektedir.


11- Tasfiye girişinin tescili sonrasında Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde alacaklılara çağrıya ait ilanın yapılması gereklidir. Bu yapılmadığı takdirde tasfiye süresinin uzaması durumu ortaya çıkmaktadır. Türk Ticaret Kanunu’na göre bir yıllık bekleme süresi üçüncü ilanın yayımlanma tarihinden itibaren başlar.

12- Tasfiye sürecine giren şirketin normal hesap dönemi tasfiyeye giriş tarihinde kapanmaktadır. Tasfiye öncesine ait KDV, Muhtasar, Geçici Vergi, Kurumlar vergisi gibi beyannameleri yasal süresi içerisinde beyan edilmelidir.

13- Tasfiye öncesini kapsayan Kurumlar vergisi beyannamesi tasfiyeye giriş tarihinden itibaren 4 ay içinde bağlı bulunulan vergi dairesine verilmelidir.

14- Tasfiyeye giren şirkete “Tasfiye giriş bilançosu” hazırlanarak, yeni hesap dönemi oluşan “ Tasfiye Halinde ….. Ltd Şti” açılış maddesi olarak işleme alınmalıdır.

15- Tasfiye süresi boyunca, tasfiye adresini, tasfiye memurunun ikametgah adresi olarak tescil ettirildiğinde tasfiyeye giren şirketin tasfiye süresi boyunca kira stopajı ödeme yükümlülüğü ortadan kalkmış olacaktır.

16- Tasfiyeye giren şirketin tasfiye süresince GEÇİCİ VERGİ BEYANNAMESİ verme zorunluluğu yoktur. Ancak, KDV, Muhtasar, Ba, Bs, Kurumlar vergisi, damga vergisi mükellefiyetleri devam eder.

17- Şirket ortakları, talep etmeleri halinde tasfiye süresi boyunca 4/b SGK primi (Bağ-kur Primi) ödemezler. ( 5510 Sayılı Kanunla yapılan düzenlemelere istinaden)

18- Alacaklılara çağrı niteliği taşıyan üçüncü ilanın yayınlandığı tarihten itibaren bir yıllık sürenin geçmesi ve şirketin borçları veya alacaklarından dolayı davalı olmaması halinde, eldeki kalan varlıkların tamamının çıkışı yapılarak tasfiye işlemi sonuçlandırılabilir. Tasfiye sonunda şirketin bilançosu sıfırlanmış olmalı ve bakiye kalmamalıdır.

19- Tasfiye sonunda kurumlar vergisi beyannamesi normal hesap dönemi sonu beklenilmeden, tasfiye sonu kararının tescili tarihinden itibaren 30 gün içinde beyan edilmelidir.

20- SGK, İş-Kur gibi kurumlara dosya açtırılmışsa, dilekçe ve tasfiye sonuç belgeleri ile birlikte tasfiye bitiş tarihinden itibaren 1 ay içinde müracaat edilerek dosyaların kapatılması gerekmektedir.


M. Gazi AĞKURT
SMMM.
BODRUM SMMMO
AB Uyum ve Uluslar arası İlişkiler Kom Bşk.

Tek kişilik anonim ve limited şirketlerde genel kurullar nasıl yapılacaktır?

Written By Muhasebe37 on 26 Mart 2013 Salı | 08:20


Değerli okurlarımız bilindiği üzere Yeni TTK ile tek kişilik anonim ve limited şirketler hukuk sistemimizde yerini almıştır. Normal koşullarda Mart ayı sonuna kadar genel kurulların yapılması gerekmektedir. Yazımızın konusunu tek kişilik anonim ve limited şirketlerde genel kurullara ilişkin düzenlemeler oluşturacaktır.
 

Tek pay sahipli anonim şirketlerde genel kurullar nasıl olacaktır?
 

Anonim şirket genel kurullarının görev ve yetkileri Yeni TTK'nın 408'inci maddesinde düzenlenmiştir. 408'inci maddenin üçüncü fıkrasında düzenlendiği üzere, tek pay sahipli anonim şirketlerde bu pay sahibi genel kurulun tüm yetkilerine sahiptir. Tek pay sahibinin genel kurul sıfatıyla alacağı kararların geçerlilik kazanabilmesi için yazılı olmaları şarttır.
 

Yeni TTK'nın 422'nci maddesi “Tutanak” başlıklı olup madde uyarınca; tutanak, pay sahiplerini veya temsilcilerini, bunların sahip oldukları payları, gruplarını, sayılarını, itibarî değerlerini, genel kurulda sorulan soruları, verilen cevapları, alınan kararları, her karar için kullanılan olumlu ve olumsuz oyların sayılarını içerir. Tutanak, toplantı başkanlığı ve Bakanlık temsilcisi tarafından imzalanır; aksi hâlde geçersizdir.
 

Yönetim kurulu, tutanağın noterce onaylanmış bir suretini derhâl ticaret sicili müdürlüğüne vermek ve bu tutanakta yer alan tescil ve ilana tabi hususları tescil ve ilan ettirmekle yükümlüdür; tutanak ayrıca hemen şirketin internet sitesine konulur. İnternet sitesine koyma yükümlülüğü internet sitesi açmak zorunda olan şirketler için algılanmalıdır.
 

Anonim Şirketlerde Genel Kurul Toplantısı ve Yol Haritası

Written By Muhasebe37 on 21 Mart 2013 Perşembe | 11:15


14/2/2011 Tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 31/7/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 409.maddesi gereği, anonim şirketlerin olağan genel kurulları her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu sebeple, 2012 yılına ilişkin olağan genel kurulların, 2013 Mart ayı sonuna kadar yapılması ve tescil edilmesi zorunlu hale gelmiş bulunmaktadır. Olağanüstü genel kurullar ise, ihtiyacın hasıl olduğu zamanlarda yapılır. 

Yeni TTK'nın 514.maddesi uyarınca, yönetim kurulu geçmiş hesap dönemine ait yıllık faaliyet raporunu bilanço gününü izleyen hesap döneminin ilk üç ayı içinde hazırlar ve genel kurula sunar. TTK’da, yönetim kuruluna yıllık faaliyet raporunu hazırlaması için 3 aylık bir süre verilmişken, yönetmelikte 2 ay süre verilmiştir. Yıllık faaliyet raporu Yönetmeliğin 16'ncı maddesinde de düzenlendiği üzere, ilgili olduğu hesap döneminin bitimini izleyen iki ay içinde (Şubat ayı sonuna kadar) hazırlanarak genel kurula sunulur.      

Ayrıca, 28/11/2012 Tarih ve 28481 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, “Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul Ve Esasları İle Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelik” ile genel kurulların yapılmasına ilişkin (aşağıda ana hatlarını ve özetini verdiğimiz)  usul ve esaslar ile izlenecek yol haritası detaylı bir şekilde açıklanmış bulunmaktadır.

Limited Şirketlerde Genel Kurul Toplantısı ve Yol Haritası


6102 Sayılı Yeni TTK 617.maddesinde, limited şirketlerin olağan genel kurullarının her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Bu sebeple, 2012 dönemi genel kurullarının 2013 yılı Mart ayı sonuna kadar yapılması gerekmektedir.

“Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul Ve Esasları İle Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelik” 28/11/2012 Tarih ve 28481 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yeni TTK’ya uygun olarak, şirketlerin genel kurullarının yapılmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen bu yönetmelik sadece anonim şirketler için yayımlanmış bulunmaktadır. Limited şirket genel kurullarına ilişlin henüz bir yönetmelik yayımlanmadığından uygulamaya yönelik bazı belirsizlikler nedeni ile uygulama sıkıntıları bulunmaktadır.

Yeni TTK ile, ticari hayatımıza giren limited şirketlerin 2013 mart ayında yapılacak genel kurullarına yönelik iş bu çalışmamızda, kanundaki düzenlemeler ile  sınırlı olmak üzere ve anonim şirketlere ilişkin yönetmelikten yararlanarak konuya açıklık getirmiş bulunmaktayız. 

Ticaret Sicili Yönetmeliğine Göre Serbest Muhasebeci Mali Müşavir veya Yeminli Mali Müşavir Raporu Gereken Hususlar

Written By Muhasebe37 on 1 Mart 2013 Cuma | 08:34


A-Şirketlerde Sermaye Artırımı Ve Azaltımı

1-Anonim Şirketlerde Sermaye Artırımı

- Esas sermaye sisteminde genel kurul, kayıtlı sermaye sisteminde ise sermaye artırım işlemlerinin tamamlandığına ilişkin yönetim kurulu kararının alınmasını izleyen otuz gün içinde yönetim kurulu tarafından şirket merkezinin bulunduğu yer müdürlüğünden istenir.

- Sermaye artırımının, genel kurul veya yönetim kurulu kararı tarihinden itibaren üç ay içinde tescil edilemediği takdirde, genel kurul ya da yönetim kurulu kararı ve alınmışsa izin geçersiz hale gelir ve bu hususu doğrulayan müdürlüğün yazısının ilgili bankaya verilmesi üzerine, bedeller banka tarafından sahiplerine geri verilir.

- Sermaye artırımı sadece iç kaynaklardan veya sermaye taahhüdü yoluyla ya da sermaye taahhüdü ile birlikte iç kaynaklardan yapılıyorsa, sermayenin tamamının ödendiğine, karşılıksız kalıp kalmadığına ve şirket özvarlığının tespitine, iç kaynaklardan karşılanan tutarın şirket bünyesinde gerçekten var olduğuna ilişkinyeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu ya da denetime tabi şirketlerde denetçinin bu tespitlere ilişkin raporu.

- Ayni sermaye konulacak ise veya sermaye artırımı sırasında devralınacak işletmeler ve ayni varlıklar söz konusu ise bunların değerinin tespitine ilişkin mahkemece atanan bilirkişi tarafından hazırlanmış değerleme raporları gereklidir.

Türk Ticaret Kanunu’na Göre Limited Şirketin Sona Erme Sebepleri

Written By Muhasebe37 on 27 Şubat 2013 Çarşamba | 09:37


I- GİRİŞ
Limited şirketin sona ermesi, infisah ve feshi kapsar(1). İnfisah, yasada veya şirket sözleşmesinde öngörülen sebeplerden birinin gerçekleşmesi ile herhangi bir karar alınmasına veya ihbarda bulunulmasına gerek olmaksızın limited şirketin kendiliğinden sona ermesidir(2). Fesih ise kanunda veya şirket sözleşmesinde yer alan sebeplerden birine dayanarak bu yetkiye sahip olanlar tarafından şirketin sona erdirilmesidir. İnfisah veya fesih limited şirketin tüzel kişiliğini etkilemez. Ancak şirket tüzel kişiliğin hak ehliyeti tasfiye amacı ile sınırlanır. İnfisah eden ya da feshine karar verilen limited şirket tasfiye haline geçer. Bu nedenle tasfiye haline geçen limited şirketin ticaret unvanının başına“tasfiye halinde” ibaresi eklenir. 

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(3) (TTK)(4)’ nda limited şirketin sona ermesine ilişkin olarak eski Ticaret Kanunu (ETK)’ ndaki bazı hükümler korunmuş, bazı noktalarda ise ETK’ dan farklı düzenlemelere yer verilmiştir. İşte, bu çalışmada 6102 Türk Ticaret Kanunu’na göre limited şirketin sona ermesi, yeri geldikçe eski Ticaret Kanunu ile kıyaslanarak ele alınacaktır.

II- LİMİTED ŞİRKETİN SONA ERME SEBEPLERİ
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda limited şirketin sona erme sebepleri, genel ve özel olarak ele alınmıştır. Bu itibarla, TTK’ya göre limited şirketin sona erme sebepleri aşağıda genel ve özel sona erme halleri olarak ayrı başlıklar altında izah edilmiştir.

10 Soruda Limited Şirket Genel Kurulu


Anonim şirketlerde olduğu üzere limited şirketlerde de genel kurulun senede en az bir kez toplanması gerekiyor.
Limited şirket genel kurul toplantıları birçok noktada anonim şirket genel kurul toplantılarına benzemekle birlikte, bazı noktalarda ayrılıyor. İşte 10 soruda limited şirket olağan genel kurul toplantıları:
 
1 - Olağan genel kurul ne zaman yapılır?
Limited şirketlerde olağan genel kurul toplantısının her yıl için hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde ve en az yılda bir defa yapılması zorunludur. Dolayısıyla, hesap dönemi takvim yılı olan limited şirketlerde olağan genel kurul toplantısının en geç mart sonuna kadar, özel hesap dönemi olan şirketlerde ise hesap döneminin bittiği günü izleyen ilk üç ay içinde yapılması gerekmektedir.

 
2 - Genel Kurulu kimler davet eder?
Limited şirketlerde genel kurulu olağan toplantıya davet etme görev ve yetkisi kural olarak şirket müdürüne -birden fazla iseler müdürler kuruluna- aittir. Müdür veya müdürler kurulu, süresi dolmuş olsa dahi genel kurulu olağan toplantıya çağırabilir. Ancak, müdürler kurulunun devamlı olarak toplanamaması veya toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması yahut şirketin müdürünün olmaması durumlarında, şirket ortaklarından biri mahkemeye müracaat edip izin almak suretiyle genel kurulu toplantıya çağırabilir.
 

Şirketlere e-Tebligat zorunluluğu getirildi!

Written By Muhasebe37 on 11 Şubat 2013 Pazartesi | 11:30


Bilindiği üzere, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılacak tebligatların Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılması gerekiyor. Anılan kanuna, 11/1/2011 tarihli ve 6099 sayılı Kanun’la, şirketleri yakından ilgilendiren, 7/a maddesi eklenmiştir. Kanımızca, birçok şirket yönetimi, getirilen bu maddenin içerdiği düzenlemeden haberdar değildir. Eklenen bu maddeye göre; anonim, limitet ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere 19 Ocak 2013 tarihinden itibaren elektronik yolla tebligat yapılması zorunlu hale getirilmiştir.

Bu çerçevede, mahkemeler; 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun kapsamına giren genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, özel bütçeli idareler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, sosyal güvenlik kurumları, il özel idareleri, belediyeler, köy hükmî şahsiyetleri, barolar ve noterler tarafından anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla tebligat yapılacaktır.
Kendilerine yalnızca elektronik yolla tebligat yapılması zorunlu hale getirildiğinden, anonim, limitet ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin de, tebligat çıkarmaya yetkili merciler nezdindeki işlemlerinde elektronik tebligat adreslerini bildirmeleri gerekiyor. Elektronik tebligat adresinden kasıt, şirkete ait olan elektronik tebligata elverişli “kayıtlı elektronik posta adresi (KEP)” tir.

Sermaye Şirketlerine Elektronik Tebligat 19.01.2013 Tarihinden İtibaren Zorunlu Hale Getirilmiştir

Written By Muhasebe37 on 6 Şubat 2013 Çarşamba | 09:47


19.01.2013 gün ve 28533 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Elektronik Tebligat Yönetmeliği ile; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinde yasal altyapısı hazırlanan “e-tebligat” ve “Kayıtlı Elektronik Posta Sistemi (KEPS)” hakkında (Yasal Dayanak : 25.08.2011 gün ve 28036 sayılı Resmi Gazete) gerekli düzenlemeler ve açıklamalar yapılmıştır.



Yönetmelik ile 19.01.2013 tarihinden itibaren sermaye şirketi olan Anonim Şirketler, Limited Şirketler ve Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirketlere Yargı Mercileri, Belediyeler, Sosyal Güvenlik Kurumları, İşkur, Maliye Bakanlığı, İl Özel İdareleri, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlükleri, Noterler, Kamu İhale Kurumu, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Türkiye İstatistik Kurumu  vb.gibi tüm resmi kurumlarca yapılacak tebligatların elektronik ortamda yapılması zorunlu hale getirilmiştir.

Uygulama şu anda yalnızca sermaye şirketlerine yapılacak tebligatları kapsamakta olup gerçek kişiler için isteğe bağlıdır.


Bu kapsamda sermaye şirketlerinin aciliyetle Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından belirlenmiş olan (P.T.T. veya hizmet sağlayıcılar) aracılığı ile Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) adresi edinmeleri gerekmektedir. Edinilen KEP adresinin, işlem yapılan resmi kurumlara bildirilmesi zorunludur. Muhataplara ait elektronik tebligat adresleri ve bu adreslere ilişkin değişiklikler, T.C.Kimlik numarası veya MERSİS (Merkezi Sicil Kayıt Sistemi) numarasıyla eşleştirilmiş şekilde hizmet sağlayıcılar arasında gerçekleştirilecek entegrasyon kapsamında, tebligat çıkarmaya yetkili mercilerin ve tüm hizmet sağlayıcıların erişimine açık bir şekilde elektronik tebligat hizmeti alanlar listesinde tutulacaktır. İsteklerine bağlı olarak KEP adresi edinmiş olan gerçek kişilerin bu listede yer almaları muvafakatlerine bağlıdır.


İdareler kendilerine ulaşan elektronik tebligat mesajlarını zaman damgasıyla ilişkilendirerek KEP adresi edinmiş olan muhataba ulaştıracaklardır. Bu düzenleme kapsamındaki elektronik bilgilendirmelerin herhangi bir nedenle yapılamamış olması tebligat süresini ve geçerliliğini etkilemeyecektir. Ayrıca KEP adresi sahibinin talebi halinde (ücreti kendisine ait olmak üzere) hizmet sağlayıcı tarafından SMS yolu ile elektronik tebligat bilgilendirme mesajı da gönderilecektir.

Şirketler Sermayelerini Yükseltecek

Written By Muhasebe37 on 27 Kasım 2012 Salı | 10:25

Sermayeleri 50 bin liranın altında olan Anonim Şirketler (AŞ) ile 10 bin liradan az olan limited şirketlerin (Ltd. Şti.) sermayelerini, 14 Şubat 2014′e kadar bu miktarlara yükseltmeleri gerekiyor.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın ”Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve Kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ” Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Tebliğ, kuruluşu ve esas sözleşme değişikliği işlemleri Bakanlık iznine tabi olan AŞ ile sermayeleri 50 bin liranın altında olan AŞ ve sermayeleri 10 bin liranın altında olan Ltd. Ştd.’leri kapsıyor.
Kayıtlı sermaye sistemine kabul edilen Sermaye Piyasası Kanunu’na tabi halka açık AŞ’lerin kayıtlı sermaye tavanı içinde yapacakları sermaye artışlarında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı izni aranmayacak.

Anonim şirketlerde sermaye taahhütleri nasıl yerine getirilecek?

Written By Muhasebe37 on 26 Haziran 2012 Salı | 09:14


Soru: Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun anonim şirketlerin kuruluşunda bankaya blokaj uygulamasını yeniden getirdiğini duyduk. Bu doğru mudur? Yeni kanuna göre anonim şirketin kuruluş sermayesinin ödenmesinde nasıl bir yol takip edilecek? Bankaya taahhüt edilen sermayenin ne kadarı yatırılacak?
Cevap: Evet, doğrudur. Dilerseniz sorunun cevabına geçmeden önce kısa bir hatırlatmada bulunalım. Aslında, 1995 yılına kadar, anonim şirketlerin kuruluşunda, taahhüt edilen sermayenin dörtte biri bir bankada bloke ediliyordu. Ancak, 27 Haziran 1995 tarihinde yayımlanan 559 sayılı KHK ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun bu zorunluluğa ilişkin hükmü, yani bankaya blokaj zorunluluğu kaldırıldı. Tabi bunda, bankaya bloke edilen paranın uzun süre hesapta kalması, büyük tutarlı sermaye artırımına giden şirketlerin bankadan kredi kullanıp aynı bankaya blokaj yapmaları gibi olumsuzluklar yanında şirket kuruluşunu kolaylaştırma gibi faktörlerin etkisi oldu. Dolayısıyla, mevcut yasal düzenlemeler itibariyle, anonim şirket kuruluşunda bankaya nakit blokaj söz konusu değil.
Yine, mülga Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 25 Temmuz 2003 tarihli ve 25179 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve halen yürürlükte olan İç Ticaret: 2003/3 sayılı Anonim ve Limitet Şirketlerin Kuruluş ve Ana Sözleşme Değişikliği İşlemlerine İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ’e göre anonim şirket esas sözleşmelerinde taahhüt edilen nakdi sermayenin 1/4′ünün ödendiği veya şirketin kuruluşunun tescili tarihinden itibaren en geç üç ay, geri kalan kısmının ise en geç 3 yıl içerisinde ödeneceği belirtilecektir. Yani, halihazırdaki düzenlemeye göre, anonim şirketin kuruluşunda taahhüt edilen sermayenin dörtte biri kuruluşun tescilinden itibaren en geç üç ay içerisinde ödenecek, kalan dörtte bir taahhüt ise en geç üç yıl içerisinde yerine getirilecektir. 

Yeni TTK'da Limited Şirket Ortaklarının Sorumlulukları

Written By Muhasebe37 on 1 Haziran 2012 Cuma | 09:44

Değerliokurlarımız, 29 Mayıs tarihli yazımızda, “limited şirket olarak devam etmek mi şahıs işletmesine dönmek mi?” sorusunu sormuş ve yazımızda denetim boyutunu ele almıştık. Ayrıca, konuyla ilgili yazmaya devam edeceğimizi belirtmiştik. Bu yazımız söz konusu yazımızın devamı niteliğinde ikinci yazı olarak ele alınmıştır ve konu farklı boyutlarıyla incelenmeye devam edilecektir.
Bilindiği üzere, Yeni TTK 124′üncü maddede limited şirketler sermaye şirketi olarak sayılmıştır.  602′nci maddede ise limited şirketlerin borç ve yükümlülükleri nedeniyle sadece mal varlıkları ile sorumlu oldukları düzenlenmiştir. Buna göre, şirket borçlarından şirket sorumlu olacaktır ve bu sorumluluk şirketin bütün malvarlıklarını kapsayacaktır.
Limited şirketlerde ortakların sorumluluğu kime karşı ve nasıl olacaktır?
Yeni TTK’nın 573/2′nci maddesinde ortakların sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre, ortaklar, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdürler. Yani ortaklar için aslolan şirkete sermaye koyma borcudur. Ancak, şirket sözleşmesinde öngörülmek kaydıyla ortaklara ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri de getirilebilecektir.
Yeni TTK 585′inci maddede düzenlendiği üzere, sermayenin şirketin kuruluşu anında ödenmesi gerekmektedir. Buna göre, sermayenin tamamı şartsız olarak taahhüt edilecek ve nakit kısmı hemen ve tamamen ödenecektir. Ayni sermayenin ne şeklide sermaye olarak konulması gerektiğide 128′inci maddede düzenlenmiştir. 128′inci maddenin 7′nci fıkarasına göre de, şirket, her ortağın sermaye koyma borcunu yerine getirmesini isteyebileceği ve dava edebileceği gibi, yerine getirmede gecikme sebebiyle uğradığı zararın tazminini de isteyebilir. Tazminat istemi için ihtar şarttır.

Şirketler ne iş olsa yapabilir mi?

Written By Muhasebe37 on 22 Mayıs 2012 Salı | 09:34


Ne iş olsa yaparım sözü genellikle iş başvurusunda bulunanlar tarafından kullanılıyor. Peki, şirketler açısından da aynı durum geçerli olabilir mi? Başka bir deyişle, şirketler her şeyi yapabilir mi? Sorunun yanıtına geçmeden önce son zamanlarda sıkça karşılaşılan bazı sözcüklerin açıklamasını yapmak istiyoruz. Çünkü konuyla ilgili görüş beyan eden uzmanlar, açıklamalarını bu kavramlar üzerinden yapıyorlar.
ULTRA VİRESLatince kökenli olan ‘ultra vires’ kavramı, ele aldığımız konu açısından ‘yetki aşımı’ anlamına geliyor. Ultra vires kavramının konumuzla ilgisine gelince…
.
Şirketlerin temel amacı kar elde etmektir. Karı elde etmek için de çeşitli ekonomik faaliyetlerde bulunurlar. Şirketlerin amaçları ve bu amaçları gerçekleştirebilmeleri için yapabilecekleri faaliyetler ana sözleşmelerinde yazılıdır. Eğer bir şirket ana sözleşmesinde belirtilmeyen faaliyetleri yapıyorsa ultra vires söz konusudur. Yani ana sözleşmeyle belirtilen yetkiler aşılmıştır.
.
Ultra vires olarak belirtilen durum söz konusu olduğunda, içinde bulunulan hukuk sistemine göre yetki aşımı yapılarak gerçekleştirilen işlem geçersiz olabilmektedir.
KANUNDA ULTRA VİRESŞirketlerin faaliyet konuları dışında iş yapıp yapamayacakları konusuna halen yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 137. maddesinde yer verilmiştir. Kanun’un ‘Hükmi Şahısların Ehliyeti’ başlığını taşıyan 137. maddesi hükmü aşağıdadır:
.

Yeni TTK’da Limited Şirket Müdürleri İçin Öngörülen Temel Yenilikler ve Değişiklikler

Written By Muhasebe37 on 18 Mayıs 2012 Cuma | 11:18

I- GİRİŞ
13 Ocak 2011 tarihinde kabul edilen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(1) (YTTK)(2) limited şirket müdürleri için birtakım yenilikler öngörmekte, bazı hususlarda ise değişiklikler getirmektedir. Limited şirketin zorunlu organlarından olan müdüre/müdürlere ilişkin bu yenilikler ve değişiklikler yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmesi ile birlikte uygulamaya geçirilecektir.

İşte bu çalışmamızda, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun limited şirket müdürleri için öngördüğü temel yenilikler ve değişiklikler üzerinde durulacaktır.

II- LİMİTED ŞİRKET MÜDÜRLERİNE İLİŞKİN TEMEL YENİLİKLER VE DEĞİŞİKLİKLER

A- MÜDÜRLERİN TAYİNİNDE SEÇİLMİŞ YÖNETİM İLKESİNİN BENİMSENMESİ

ETTK’nın 540. maddesinde “Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecburdurlar. Şirket mukavelesi veya umumi heyet kararı ile şirketin idare ve temsili ortaklardan bir veya birkaçına bırakılabilir.” hükmü yer almakta idi. Dolayısıyla, aksine bir düzenleme bulunmadığı takdirde, limited şirket müdürü olmak, kurucu  ortaklar açısından her bir hak hem de bir yükümlülük idi.ETTK’nın 540. maddesinin üçüncü fıkrasına göre, kuruluştan sonra şirkete giren ortaklar ise, bu hususta ortaklar genel kurulunun ayrı bir kararı olmadıkça, idare ve temsile yetkili ve mecbur değildiler.

Yeni TTK’da ise, ETTK’ya hakim olan ve “tüm ortakların, şirketi birlikte yönetmesi dolayısıyla, şirketin yönetiminin ve temsilinin ortaklar için hem hak hem yüküm niteliği taşıması anlamına” gelen bu “özden organ ilkesiterk edilmiş ve yerine “seçilmiş yönetim ilkesi” benimsenmiştir. Bu değişikliğin altında yatan gerekçe, toplu yönetimin yani özden organ konseptinin uygulamada zorluklara yoaçması vyönetimin yetkikişilerden vprofesyonellerdenoluşmasının gerekli olduğu düşüncesidir(3).

Yeni TTK'na Göre Anonim Şirketlerde Düzenlenmesi Zorunlu Genel Kurul Yönergesi


I- GİRİŞ
Yürürlüğe girmesine artık çok az bir süre kalan 6102 sayılı (Yeni) Türk Ticaret Kanunu (YTTK)(1) ile ilk kez düzenlenen ve dolayısıyla daha önce 6762 sayılı (Eski) Türk Ticaret Kanunu’nda (ETTK) yer almayan, anonim şirket genel kurullarıyla ilgili elektronik ortamda yapılacak toplantılar, tek pay sahipli anonim şirketlerin genel kurul toplantıları gibi yeniliklerden birisi de anonim şirket genel kurullarının çalışma esas ve usullerine ilişkin bir “iç yönerge”düzenlenmesi zorunluluğudur. Bu çalışmamızda, söz konusu yeni düzenleme hakkında bilgi verilecek ve neden böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu irdelenecektir.

II- NEDEN BÖYLE BİR DÜZENLEMEYE İHTİYAÇ DUYULDU?

Bilindiği üzere, ETTK’ya göre anonim şirketler ile ortak sayısı 20’den fazla olan limited şirketlerin genel kurul toplantılarında gözlemci sıfatıyla görevlendirilmiş bir Bakanlık Komiseri (Temsilcisi) bulunması zorunlu idi. Hatta Bakanlık Komiserinin katılmadığı toplantılarda alınan kararlar geçersiz sayılmaktaydı(2).

Ancak,  YTTK özellikle aile şirketi şeklindeki anonim şirketler ile tek pay sahibi ile kurulacak anonim şirketlerin genel kurul toplantılarında Bakanlık Komiserinin (Temsilcisinin) zorunlu olarak bulundurulmasında kamu yararı görmemesi nedeniyle bu tür şirketler için kolaylık getirilmesi ve ortaya çıkacak maliyetler ile zaman kayıplarının önlenmesi amacıyla;

Anonim Şirketlerin Vergisel Avantajları

Written By Muhasebe37 on 13 Mayıs 2012 Pazar | 10:41


Geçen haftaki yazımızda da belirttiğimiz üzere 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanununu anlatmaya devam edeceğiz. Bu haftaki konumuz ise A.Ş’lerin vergisel avantajları. Ancak konuya girmeden önce şunu bir kez daha belirtelim ki artık tek kişi A.Ş veya limited şirket kurabilecek. Sermaye açısından ise A.Ş’lerde değişiklik yok(50.000 TL) ancak limited şirketlerde en az sermaye 10.000 TL olacaktır.
Gelelim A.Ş’lerin vergi avantajlarına. Bu konuya değinmeden çok kısa bir hatırlatma da bulunmak istiyorum sizlere, yeni TTK nın uygulamaya girmeden önce bazı hükümlerinin düzeltilmesi halinde şu an ticari hayattaki A.Ş sayısının mutlaka artacağını göz ardı etmeyelim. Şimdi A.Ş’lerin vergisel avantajlarına değinecek olursak;
İlk dikkat çeken ve en önemli olan ‘‘hisse senedi’’ yani yeni adıyla ‘‘pay senedi’’ dir. Bu bahsettiğimiz konu aslında şunu ifade etmektedir ki, hisse senetlerinin ya da onun yerine kullanılan ‘‘geçici ilmühaberlerin’’ edinilme tarihinden itibaren 2 yıl geçtikten sonra elden çıkartılması GVK mükerrer 80. Maddesi gereğince vergilendirilmeyecek değer artış kazancı sayılmaktadır. Ancak limited şirket hissesinin herhangi bir süresi yoktur ve ne zaman satılırsa satılsın mutlaka vergiye tabi değer artış kazancı olarak değerlendirilecektir. Ayrıca A.Ş ye iştirak eden ve bu A.Ş den hisse senedi veya yerine kullanılan geçici ilmühaber alan sermaye şirketleri bunları elden çıkardığı takdirde KDV kanununa göre vergiden istisnadır yani bu işlemden dolayı herhangi bir KDV hesaplanmasına gerek kalmamaktadır. Diğer önemli bir konu ise, A.Ş’lerde yönetim kurulu olmayan üyelerin vergisel ödevlerden hiçbir sorumluluğu yok iken limited şirketlerde her ortak paylarıyla sorumlu tutulmaktadır.

Şirketten Borç Alma Kâr Avansı Al

Written By Muhasebe37 on 9 Mayıs 2012 Çarşamba | 12:37

Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun temmuz ayında yürürlüğe girmesiyle birlikte ticari yaşamda ortaya çıkacak değişiklikler ve yenilikler şirketleri vergisel yükümlülükler de dahil olmak üzere birçok açıdan etkileyecek.
Örneğin Yeni Ticaret Kanunu'na göre şirket ortaklarının ve yönetim kurulu üyelerinin şirketten borçlanması artık yasak. Bu yasağa uymayanlara adli para cezası uygulanacak. Adli para cezasının ödenmemesi halinde ise ilgili kişileri hapis cezası beklemekte. Yeni Ticaret Kanunu söz konusu yasak karşısında vergi maliyeti de olsa yeni bir uygulamayı öngörmüş ve düzenlemiş durumda.

Bugünkü yazımızda Yeni Ticaret Kanunu ile birlikte "kâr payı avansı" uygulamasını ve söz konusu uygulamanın vergisel sonuçlarını mercek altına alacağız.

Kâr payı avansı ne demek?

Kar payı avansı dağıtımı, hesap dönemi kapanmadan ve yıllık net kâr kesinleşmeden önce, yıllık kardan mahsup edilmek üzere ortaklara yapılan kâr payı ödemesi anlamına gelmekte.

Limited Şirketlerde Müdürlerin Sorumluluğu

Written By Muhasebe37 on 20 Nisan 2012 Cuma | 19:52

SORU: Limited şirketlerde ortaklar dışında dışarıdan atanan müdürlerin (Ticaret Sicili'nde yayınlanan) vergi dairelerine karşı sorumluluğu var mıdır?

YANIT: Türk Ticaret Yasası'nın 510/3 maddesi uyarınca "ister ortak, ister üçüncü şahıs olsun, müdürlerin ad ve soyadları" şirketin merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline kaydedilir. Kayıt işlemi ise söz konusu yasal düzenleme gereği şirket müdürleri tarafından yapılır.

Türk Ticaret Yasası'nın 541'inci maddesi gereği olarak şirket sözleşmesi veya genel kurul kararı ile şirketin idare ve temsili, ortak olmayan kimselere de bırakılabilir. Bu gibi kimselerin selahiyet ve mesuliyetleri hakkında ortak olan müdürlere ait hükümler uygulanır.

Buna göre;

. Şirket sözleşmesinde limitet şirketi idare ve temsil yetkisi, bir veya birkaç ortağa verilmişse, bu ortak veya ortaklar,

. Şirketin idare ve temsili ortak olmayan bir müdüre verilmiş ise bu müdür,

. Şirketin idare ve temsil yetkisi ortaklar arasında bulunan tüzel kişiye verilmişse, idare ve temsil yetkisini bu tüzel kişi adına üzerine almış olan gerçek kişi,
Facebook -

Twitter -