En Son Eklenen Konular
bildirim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bildirim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

SGK’ya Yapılan Eksik Gün Bildirimlerinde Getirilen Yeni Düzenleme İşverenlere Nasıl Fayda Sağlayacak?

Written By Muhasebe37 on 5 Ocak 2015 Pazartesi | 09:46

I. GİRİŞ

Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan bildirimlerde sigortalının ayda 30 gün bildirilmesi esastır. Bununla birlikte uygulamada değişik nedenlerle sigortalıların ayda 30 günden az bildirilmeleri sıkça rastlanan bir husustur.(1) Ancak eksik bildirimlerde çoğu zaman işverenler hata yapmakta, eksik bildirilen günlerin nedenlerini içeren belgeleri ya SGK’ya vermemekte, yada ayın 31 günden oluşmasından dolayı eksik belge vermektedirler.

Makalemizde eksik bildirim nedenlerini, eksik gün bildirimlerinin nasıl yapılması ve nasıl hesaplanması gerektiğini, SGK nın bu konudaki uygulamasının nasıl olacağını inceleyeceğiz. Yine SGK’nın bundan sonra neden hatalı bildirilen eksik günlere idari para cezası uygulamayacağını açıklayacağız.

II. EKSİK GÜN BİLDİRİMİNİN NEDENLERİ
Ay içinde resmi tatiller ve hafta tatilleri hariç tam çalışan sigortalının hizmetlerinin ayın kaç günden oluştuğuna bakmaksızın, ayda 30 gün olarak Kuruma bildirilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, ücretsiz izin, istirahat raporu, işe gelmeme (puantaj kaydı), disiplin cezası, göz altına alınma, tutuklanma, kısmi süreli çalışma, grev, lokavt, genel hayatı etkileyen olaylar, doğal afetler vb. nedenlerle ayda 30 günden az çalışma uygulamada sıkça rastlanan hususlardandır.

Yukarıda sayılan yada benzer diğer nedenlerle ayda 30 günden az çalışan sigortalının SGK’ya 30 günden az bildirilmesi mümkündür. Böylece hem işverenlerin çalışmayan ve ücret hak etmeyen sigortalıdan dolayı külfete katlanması önlenmiş hem de sigortalıların işlerine bağlılıkları artırılmıştır. (Sigortalı hangi nedenle olursa olsun işe gitmediği gün ücret alamayacağını ve sigortasının eksik bildirileceğini bildiğinden işe devamsızlık isteği taşımamaktadır. Dolayısıyla işe bağımlılığı artmaktadır.)

Yine 30 gün bildirim esas olduğundan, eksik bildirimde bulunan işveren, eksik bildirme nedenini Kuruma bildirmek zorunda ve dayanağı belgeleri aylık prim hizmet belgesinin Kuruma verilmesi gereken süre içinde Kuruma vermek zorundadır. Eksik gün nedeninin bildirilmesi ve dayanağı belgelerin Kuruma verilmesinin zorunlu oluşuyla da, ayda tam gün çalışıp, eksik gün bildirilerek hak kaybına uğrayan sigortalıların mağduriyeti önlenmiş olmaktadır.

III. EKSİK GÜN BİLDİRİMİ NASIL YAPILIR?

Ayda 30 günden eksik bildirim yapılması halinde, eksik gün bildirim nedeni Aylık Prim Hizmet Belgesinde kodlanmalı, eksik gün bildirim formu ve dayanağı belgeler aylık prim hizmet belgesinin verilmesi gereken süre içinde işyerinin işlem gördüğü Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüğüne verilmelidir. Eksik gün bildirimine ilişkin bilgi formu örneği Sosyal Sigorta İşlemleri yönetmeliği(2) ekinde (EK-10) mevcuttur. Sigortalının eksik çalışma nedenleri Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin (SSİY) 9 nolu ekinde yer alan aylık prim ve hizmet belgesinin arka sayfasında açıklanmış olup,

01İstirahat
02Ücretsiz/aylıksız izin
03Disiplin cezası
04Gözaltına alınma
05Tutukluluk
06Kısmi istihdam
07Puantaj kayıtları
08Grev
09Lokavt
10Genel hayatı etkileyen olaylar
11Doğal afet
12Birden fazla
13Diğer
15Devamsızlık
16Fesih tarihinde çalışmamış
17Ev hizmetlerinde 30 günden az çalışma
18Kısa çalışma ödeneği

eksik gün nedenleri olarak sayılmıştır. (3)

Dolayısıyla, ay içinde bazı iş günlerinde çalıştırılmayan ve çalıştırılmadığı günler için de ücret ödenmediği beyan edilen sigortalılara ilişkin olarak, aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı eksik gün nedeni hanesine, yukarıda belirtilen nedenlerden sigortalının durumunu açıklayan kod numarası aylık prim ve hizmet belgesine kaydedilecektir.(4)

IV. BİLDİRİM YAPILMASI GEREKEN GÜN NASIL HESAPLANIR?

Ay içinde hafta tatili ve resmi tatiller dışında çalışmayan sigortalı çalışmadığı gün kadar Kuruma eksik bildirilebilir. Ancak ayların 28-29-30-31 günden oluşması dolayısıyla, bildirilmesi gereken gün konusunda çoğu zaman hata yapıldığı sık rastlanan bir durumdur. Ay içinde tam çalışanların, ayın kaç günden oluştuğuna bakılmaksızın 30 gün bildirilmesi gerektiğinden, ay içinde eksik çalışanlar da 30 gün üzerinden hesaplama yapılarak SGK’ya bildirilmektedir. Oysa eksik çalışma olduğu durumlarda ayın kaç günden oluştuğu önem taşımaktadır. Örneklerle açıklayacak olursak;

ÖRNEK (1) – Maaşını ayın 1 i ile 30 u arasında hak eden bir sigortalı 2010 yılı Şubat ayının ilk 3 gününde ücretsiz izin kullandığında (28-3) 25 gün Kuruma bildirilmeli, aylık prim hizmet belgesine eksik gün nedeni 02 olarak kodlanmalı, eksik gün bildirim formu ve ücretsiz izin belgesi Mart ayının 23. gününe kadar SGK ya verilmelidir. (5)

ÖRNEK (2) – Bu sigortalının maaşını ayın 15 i ile diğer ayın 14 ü arasında hak etmesi durumunda ise çalıştığı gün sayısının (31-3) 28 gün olarak Kuruma bildirilmesi gerekmektedir. Ocak ayı 31 günden oluşmakta, 15-31 ocak arası 17 gün, 1-14 şubat arası 11 gün (3 gün ücretsiz izin süresini düştükten sonra) toplam 28 gün Kuruma bildirilmelidir. Yine eksik gün nedeni olarak 02 kodu aylık prim hizmet belgesine kodlanmalı, eksik gün bildirim formu ve ücretsiz izin belgesi Mart ayının 7. gününe kadar SGK ya verilmelidir. (5)

ÖRNEK (3) – Özel sektör işyerinde çalışan (B) ye Temmuz ayının 5. gününde 1 gün istirahat raporu verilmiştir. (B) Kuruma 31-1=30 gün olarak bildirilmelidir.

Eksik günlerle ilgili en çok hata yapılan konulardan biri de, SGK’nın EK aylık prim hizmet belgesi verilmesine yönelik yazdığı yazıya karşılık ek belge düzenlemeyip, eksik gün bildirimlerinin dayanağı belgelerin tekrar SGK ya verilmesidir. Bu durumda eksik gün bildirimine dayanak teşkil eden belgeler, geriye yönelik olarak her zaman düzenlenebilir nitelikte olan belgelerden ise işleme konulmaz ve SGK tarafından Ek aylık prim hizmet belgesi resen düzenlenir. Belgenin resen düzenlenmesi durumunda ise işverenlere aylık asgari ücretin iki katı tutarından idari para cezası uygulanır.

Sonradan verilen eksik gün bildirimine esas belgenin her zaman düzenlenebilir nitelikte olmaması durumunda ise SGK tarafından kabul edilerek işlem yapılır.
ÖRNEK (4) – (X) Ltd. Şti. ye ait işyerinde çalışan (A) haziran ayında 3 gün istirahat raporu ve 5 gün ücretsiz izin kullanmıştır. Sigortalı (A) Haziran ayında 25 gün bildirilmeli, eksik gün nedeni olarak 12 kodlanmalı, EK 10 Eksik gün bildirim formu ile ekinde istirahat raporu ve ücretsiz izin belgesi Temmuz ayının 23 üne kadar işyerinin bağlı bulunduğu Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüğüne verilmelidir.

ÖRNEK (5) – Örnek (4) deki sigortalıya ait eksik gün bildirim formunun ve istirahat raporunun süresinde SGK’nın ilgili birimine verildiği, ücretsiz izin belgesinin ise unutulduğu durumda, SGK işverenden 5 günlük ek aylık prim hizmet belgesi talep edecektir. Süresi geçtiğinden ücretsiz izin belgesi ibraz edilse dahi kabul edilmeyecektir. (belgenin verilme süresinden önce noterden tasdik ettirilenler hariç) Bu durumda ek aylık prim hizmet belgesi resen düzenlenecektir.

ÖRNEK (6) – Örnek (4) deki sigortalıya ait istirahat raporunun süresi dışında verilmesi durumunda ise, belge SGK tarafından işleme alınacak, resen aylık prim hizmet belgesi düzenlenmeyecektir.

V. EKSİK GÜN BİLDİRİMİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİK VE İŞVERENLERE FAYDASI
12.05.2010 tarihli resmi gazetede yayımlanan Sosyal sigorta İşlemleri yönetmeliğinin ekinde bulunan 4/a sigortalıları için aylık prim hizmet belgesinin(6)şeklinde değişiklik yapılmıştır. Daha önceki uygulamada sadece eksik gün nedeni aylık prim hizmet belgesine kodlanırken yeni uygulamada eksik gün sayısı da belirtilecektir.
Eksik gün sayısının aylık prim hizmet belgesine yazılması ile, işverenlerin hatalı bildirimlerinin önüne geçilecektir. Sistem sigortalının bildirilen gün sayısı ile eksik gün hanesine yazılan eksik gün sayısını toplayacak ve ayın kaç günden oluştuğuna ve sigortalının o ayda işe giriş ve işten çıkışına göre hata olup olmadığını kontrol edecektir. Dolayısıyla hatalı (eksik) veri girişine sistem tarafından izin verilmeyecektir.

Uygulamada sıkça karşılaşılan, özellikle de 31 günden oluşan aylarda yapılan eksik bildirim hataları önlenmiş olacaktır. Dolayısıyla işverenler yapılan basit hatalar nedeniyle idari para cezası ile karşı karşıya kalmaktan kurulacaklardır.

Şunu da unutmamak gerekir ki, Eksik gün nedeni ve eksik gün sayısı Aylık prim hizmet belgesine doğru olarak yazıldığı halde, Eksik gün bildirim formu ve dayanağı belgeler süresi içinde SGK’ya verilmez ise, bu durumda idari para cezası ile karşılaşılabilecektir.

VI. SONUÇ
12.05.2010 tarihli resmi gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 9 numaralı ekinde bulunan AYLIK PRİM HİZMET BELGESİNDE şekil değişikliği yapılmış, daha önce sadece eksik gün nedeni belirtilmekte iken, yeni düzenleme ile eksik gün sayısının da belirtilmesi sağlanmıştır. Bu uygulama ile hatalı girişler engellenerek işverenlerin hatalı giriş nedeniyle idari para cezası ve gecikmiş prim ve gecikme zammı ile karşı karşıya kalmalarının önüne geçilmiştir.
Eksik gün sayısının aylık prim hizmet belgesinde belirtilmesi ve sistemin gün sayısı toplamını kontrol ederek hatalı girişleri engellemesi işverenler açısından oldukça faydalı ve yerinde bir uygulamadır.


———
KAYNAKÇA:
1. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği, Resmi Gazete 12.05.2010
2. DEMİRCİ Eyüp Sabri, Yaklaşım Dergisi, 211. Sayı
3. www.mevzuat.gov.tr
4. Aylık Prim Ve Hizmet Belgesinin Sosyal Güvenlik Kurumuna Verilmesine Ve Primlerin Ödenme Sürelerine Dair Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğ, Resmi Gazete, 28.09.2008
—————————-

DİPNOTLAR:

(1) KELEŞ S. Mehmet, Yaklaşım Dergisi, Haziran 2010
(2) 12.05.2010 tarih 27579 sayılı resmi gazetede yayımlanmıştır.
(3) 28.09.2008 tarih 27011 sayılı resmi gazetede yayınlanan Aylık Prim Ve Hizmet Belgesinin Sosyal Güvenlik Kurumuna Verilmesine Ve Primlerin Ödenme Sürelerine Dair Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğin 28.09.2009 tarih 27360 sayılı resmi gazetede yayınlanan tebliğle değiştirilen şekli.
(4) 28.09.2008 tarih 27011 sayılı resmi gazetede yayınlanan Aylık Prim Ve Hizmet Belgesinin Sosyal Güvenlik Kurumuna Verilmesine Ve Primlerin Ödenme Sürelerine Dair Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğ
(5) Kamu işyerleri ile toplu iş sözleşmesi imzalanan işyerlerinin, sigortalıların eksik çalışma nedenlerini aylık prim ve hizmet belgelerinde kodlamaları yeterli olup, bu durumu kanıtlayıcı belge ibraz etmeleri zorunlu değildir. (SSİY 102. madde, 14. fıkra)
(6) SSİY, EK-9
S.Mehmet KELEŞ
Manisa Sosyal Güvenlik İl Müdür Yrd.V.
http://www.bilgilidenetim.com/

Eksik Gün Bildiriminde Çalışan Sayısı 10 Kişi Olarak Belirlendi

Written By Muhasebe37 on 23 Ağustos 2013 Cuma | 09:48

4447 sayılı Kanun ile Mülga 506 sayılı SSK kanunda yapılan düzenleme de sigortalıların 30 günlük Hizmet süreleri,30 günden az gösterilmesi halinde sigortalının neden eksik çalıştığını gösteren belgelerin ilgili SSK Müdürlüğüne bir form ekinde verilmesi zorunlu hale getirilmişti.
5510 sayılı Kanun da aynı uygulamaya devam edilmiştir.
 
5510/86.Madde
Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığı ve ücret ödenmediği beyan edilen sigortalıların, otuz günden az çalıştıklarını ispatlayan belgelerin işverence ilgili aya ait aylık prim ve hizmet belgesine eklenmesi şarttır. Kurumca belirlenen işyerlerinde bu şart aranmaz.
 
Bu Konuda Yapılan Düzenleme:
SSİY 102.Maddesinde 14.Fıkrasında düzenlemeye gidilmişti.
 Genel bütçeye dahil dairelerin, özel bütçeli idarelerin, döner sermayelerin, fonların, belediyelerin, il özel idarelerinin, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmelerin, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşların, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50'sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarının, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst kuruluşlarının, sendikaların, vakıfların, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşların işyerleri ve toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri ile 50  ve üzerinde sigortalının çalıştırıldığı aylara ilişkin özel sektör işyerlerinde eksik gün bildirim nedenlerinin aylık prim ve hizmet belgesinde belirtilmesi yeterlidir. Bu işyerleri için ayrıca eksik gün bildirim formu ile eki belgeler aranmaz.(16/06/2011 Tarihli RG.)
17/04/2012 günü RG yayınlanan SSİY değişiklik ile;
 
On dörduncü fıkrasında yer alan “50” sayısı “30” olarak değiştirilmiştir.
21/08/2013 Tarihli RG SSİY yapılan değişiklik ile;

10 ve üzerinde sigortalının çalıştırıldığı aylara ilişkin özel sektör işyerlerinde eksik gün bildirim nedenlerinin aylık prim ve hizmet belgesinde belirtilmesi yeterlidir. Bu işyerleri için ayrıca eksik gün bildirim formu ile eki belgeler aranmaz.

Böylece  30 ifadesi 10 olduğundan , 10 kişi üzerinde sigortalının çalıştırıldığı aylara ilişkin özel sektör işyerlerinde eksik gün bildirim nedenlerinin aylık prim ve hizmet belgesinde belirtilmesi yeterlidir.
 
10 İşçiden az işçi  çalıştıran İşyerleri  SSİY yer alan EK/10 belgesini düzenlemeleri gerekecektir.
5510 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin 4 uncü ve 5 ınci fıkralarında yapılan düzenlemelere göre, aylık prim ve hizmet belgesi ile birlikte ay içinde (30) günden az çalışan veya eksik ücret ödenen sigortalıların aşağıdaki belgelerden durumlarına uygun olan/olanlar;

1) İstirahatlı olduğunu gösteren resmi kuruluşlara ait sağlık tesisleri veya işyeri hekimlerince düzenlenmiş hekim raporu,
2) Ücretsiz izinli olduğunu kanıtlayan izin belgesi,
3) Disiplin cezası uygulaması, gözaltına alınması, tutukluluk haline ilişkin belgeler,
4) Kısmi süreli çalışmalara ait yazılı iş sözleşmesi,
5) En az işveren tarafından imzalanmış puantaj kayıtları,
6) Grev, lokavt, genel hayatı etkileyen olaylar, doğal afetler nedeniyle işyerinde faaliyetin durdurulduğunu veya işe ara verildiğini gösteren ilgili resmi makamlardan alınan yazı örneği,
bu formun ekinde ilgili üniteye verilir veya acele posta servisi (APS), iadeli taahhütlü ya da taahhütlü olarak gönderilir.
Yasal süresi dışında verilen söz konusu belgelerden geriye yönelik olarak her zaman düzenlenebilir nitelikte olanlar işleme konulmaz.
Yukarıda sayılan durumların dışındaki (30) günden az çalışılan sürelere ait geçerli belgeleri belirlemeye Kurum yetkilidir.
 
 “Ay içinde bazı iş günlerinde çalıştırılmayan ve çalıştırılmadığı günler için ücret de ödenmeyen sigortalıların eksik çalışma nedenlerinin aylık prim ve hizmet belgesine kaydedilmesi gerekmektedir.Sigortalının eksik çalışma nedenleri Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 9 nolu ekinde yer alan aylık prim ve hizmet belgesinin arka sayfasında açıklanmış olup,
 
01- İstirahat12- Birden fazla
03- Disiplin cezası13- Diğer
04- Gözaltına alınma15- Devamsızlık
05- Tutukluluk16- Fesih tarihinde çalışmamış
06- Kısmi istihdam17- Ev hizmetlerinde 30 günden az çalışma
07- Puantaj kayıtları                                 18- Kısa çalışma ödeneği
08- Grev19- Ücretsiz doğum izni
09- Lokavt                                                 20- Ücretsiz yol izni
10- Genel hayatı etkileyen olaylar         21- Diğer ücretsiz izin
11- Doğal afet22- 5434 SK ek 76, gm 192
 
Belgeler Ne Zaman Verilecektir?
Ay içinde bazı iş günlerinde çalıştırılmadığı ve ücret ödenmediği beyan edilen sigortalıların eksik çalıştıklarını ispatlayan belgelerin Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 10 nolu ekinde yer alan belge ile aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken süre içinde işyerinin bağlı bulunduğu Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne yada Sosyal Güvenlik Merkezine elden verilmesi veya aynı süre içinde posta ile gönderilmesi gerekmektedir.

Zamanında Verilmeyen Belgeler yada SGK Geçerli Sayılmayan Belgelerde Yaptırım Nedir?

Sigortalıların otuz günden az çalıştığını gösteren bilgi ve belgelerin SGK verilmemesi veya verilen bilgi ve belgelerin SGK’ca geçerli sayılmaması halinde, otuz günden az bildirilen sürelere ait primler, SGK’ca re‘sen tahakkuk ettirilerek tahsil edilecektir.

5510 sayılı Kanunun bu hükmüne istinaden, eksik gün nedenlerine ilişkin bilgi ve belgelerin SGK verilmemesi veya verilmesine rağmen SGK’ca geçerli sayılmaması halinde;
 
1.)İşveren yada aracılardan eksik bildirilen günlere ilişkin ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin bir aylık süre içinde verilmesi,

2.)7201 sayılı Kanuna göre tebliğ edilecek yazı ile istenilecek, ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin söz konusu yazının tebliğinden itibaren bir aylık süre içinde verilmemesi halinde, bahse konu prim belgeleri ilgili SGK Ünitece re‘sen düzenlenerek, tahakkuk eden primler yine 7201 sayılı Kanuna göre tebliğ edilecek bir  yazı  eki ile işveren yada aracılara bildirilecektir.
 
Eksik gün nedenlerine ilişkin bilgi ve belgelerin ;
A)SGK verilmemesi ,

B)SGK’ca  geçerli sayılmaması halinde,

7201 sayılı Kanuna göre tebliğ edilecek yazı eki  ile işveren yada aracılardan eksik gün nedenlerine ilişkin bilgi ve belge değil, sigortalıların eksik bildirilen sürelerine ilişkin ek nitelikteki aylık pim ve hizmet belgelerinin verilmesi istenilecektir.

Eksik bildirilen günlere ilişkin ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin SGK’na verilmesine ilişkin yapılan tebligat üzerine, işveren yada aracılarca, ek nitelikte aylık prim ve hizmet belgesi yerine, söz konusu belgede kayıtlı sigortalıların eksik çalışma nedenlerine ilişkin her zaman düzenlenebilir nitelikte olmayan belge ibraz edilmesi halinde (belgelerin noter tasdikli veya resmi nitelikte olması kaydıyla), söz konusu belgelere de itibar edilecektir.

Eksik gün nedenlerine ilişkin bilgi ve belgeleri SGK vermeyen veya vermelerine rağmen SGK’ca geçerli sayılmayan işveren yada aracılara gönderilecek olan tebligatlarda, ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin hangi sigortalılar için düzenlenmesi gerektiği, prim ödeme gün sayısı ve prime esas kazanç tutarı da belirtilecektir.

İşveren yada aracılardan istenilecek olan ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgesindeki prime esas kazanç tutarının ne kadar olacağı, sigortalının ilgili ayda daha önce SGK  bildirilmiş olan prime esas kazanç tutarının, prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle bulunan günlük kazanç tutarının eksik bildirilen gün sayısı ile çarpılması suretiyle hesaplanacaktır.


VEDAT İLKİ / ALİTEZEL.COM

Mükellef Bilgileri Bildirimi

Written By Muhasebe37 on 19 Nisan 2013 Cuma | 08:28

Vergi Usul Kanunu'nun 148'inci ve 149'uncu maddelerinde mükellefler veya mükelleflerle muamelede bulunan diğer gerçek ve tüzelkişilerin, Maliye Bakanlığı'nın veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların isteyecekleri bilgileri vermeye mecbur olduklarına ilişkin hükümler yer almıştır. Vergi Usul Kanunu'nun 148. maddesinde münferit olarak verilecek bilgiler düzenlenirken, 149. maddesinde devamlı olarak verilecek bilgiler düzenlenmiştir. Devamlı olarak verilecek bilgiler, bir istatistik oluşturma ve bu istatistikleri kullanarak vergi politikaları üretmeye yarar.
Anılan kanununun mükerrer 257'nci maddesinde ise Maliye Bakanlığı'nın yukarıdaki maddelerde belirtilen bilgileri gerektiğinde elektronik ortamda isteme ve alma yetkisi olduğu belirtilmiştir.
Bilindiği üzere, Maliye Bakanlığı tarafından uygulanmakta olan gelir politikasının uygulaması sırasında ekonomik faaliyetlerin daha iyi kavranabilmesi için mükelleflerin mükellefiyetlerine ait çeşitli bilgiler Maliye Bakanlığı tarafından tutulmaktadır. Ancak bu kapsamda mükelleflere ait verilerde meydana gelen değişikliklerin güncel olarak takip edilememesi nedeniyle çeşitli aksaklıklar yaşandığından söz konusu verilerin güncellenmesi, eksikliklerin giderilmesi, doğruluklarının teyidi amacıyla getirilen "Mükellef Bilgileri Bildirimi" verme zorunluluğuna ilişkin usul ve esaslar 413 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nde açıklanmıştır. 


Unvan Değişikliğinde Belgelerin Kullanımı

Bilindiği üzere Yeni TTK ile çok sayıda limited şirket anonim şirkete dönüştü ve dönüşmeye de devam ediyor.Ancak, Yeni TTK’nın 397’nci maddesine Bakanlar Kurulu Kararı ile kapsam dışı kalan anonim şirketlerin de denetime tabi olacaklarına ilişkin düzenleme dönüşümleri yavaşlatabilir. Hatta, getirilecek denetimin içeriğine göre Bakanlar Kurulu Kararı ile kapsam dışı kalan anonim şirketlerden limited şirketlere dönüşler de başlayabilir. Yazımızda, unvan değişikliği halinde defter, belge ve ödeme kaydedici cihazların kullanılmaya devam edilip edilemeyeceği hususu ele alınacaktır.
Bilindiği üzere, Vergi Usul Kanunu (VUK)’nun 163’üncü maddesine göre, değişiklik bildirimleri, bildirilecek olayın vukuu tarihinden itibaren bir ay içerisinde mükellef tarafından vergi dairesine yapılacaktır.

VUK 163’üncü maddesi düzenlemesi uyarınca 240 seri numaralı VUK Genel Tebliğinde açıklamalarda bulunulmuştur. Tebliğde de açıklandığı üzere, nüfus bilgileri diye nitelendirdiğimiz nüfus cüzdanında yer alan her bir bilgide daha sonra meydana gelecek değişikliklerin de (isim, soyad tashihi, nüfusa kayıtlı olunan yerin değişmesi vb.) en geç bir ay içinde bağlı bulunulan vergi dairelerine bildirilmesi gerekmektedir.

Raporlu İşcinin SGK'na Bildirimi

Written By Muhasebe37 on 19 Mart 2013 Salı | 08:22

Sosyal güvenlik hukukunda kısa vadeli sigorta kolları işkazası ve meslek hastalığı, analık (doğum) ve hastalık halinde işine devam edemeyen; bu nedenle de ücretini alamadığı için gelir kaybına uğrayan çalışanların bu gelir kayıplarını telafi etmeyi amaçlar. Kanunda işçiye sosyal sigorta kurumunca yapılacak ödeme geçici işgöremezlik ödeneği olarak adlandırılır. Halk dilinde ise bu ödemenin adı rapor parasıdır. Çünkü söz konusu yardımdan yararlanabilmek için hastalanan sigortalının SGK'ca yetkilendirilmiş bir hekime muayene olması ve istirahat ihtiyacının hekim tarafından resmi raporla doğrulanması zorunludur. Yoksa örneğin grip olan bir işçinin işvereni ile konuşup evinde birkaç gün dinlenmesi halinde SGK'dan rapor parası alması mümkün değildir. Böyle bir durumda sadece iş hukukuna göre ücretli ya da ücretsiz izin hükümleri geçerli olur.

İşyeri hekimleri

Yine raporu veren hekimin SGK'ca yetkilendirilmiş olması; başka bir anlatımla kurumla sözleşmeli bir resmi ya da özel sağlık kuruluşununda görev yapması gerekir. Kurumla sözleşmesi olmayan sağlık kuruluşlarının hekim veya sağlık kurullarının vermiş olduğu raporlar ise ancak sonradan sözleşmeli resmi ya da özel sağlık kuruluşlarının hekim ve sağlık kurullarınca onaylanmaları halinde geçerli olabilir.

İş Kazasının Bildirim Süreleri İle İş Kazasının Yasal Süresinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na Bildirilmemesi Durumunda Uygulanacak Yaptırımlar

Written By Muhasebe37 on 27 Şubat 2013 Çarşamba | 09:32


I- GİRİŞ
İş kazası, doktrinde sigortalının, işverenin emir ve talimatları altında bulunduğu esnada çalıştığı iş veya işin gereği nedeniyle aniden ve dıştan meydana gelen bir etkenle onu bedence ya da ruhça zarara uğratan olay olarak tanımlanmaktadır(1).

İş kazası kavramı, kazanın çalışma yaşamından doğan halini oluşturmakta olup, mesleki risklerin başında gelmektedir. İş kazası halinde, kazaya uğrayan sigortalının veya onun ölümü halinde hak sahiplerinin sosyal sigorta yardımlarından yararlanabilmeleri için, olayın Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmesi ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun da bu olayı iş kazası olarak kabul etmesi gerekmektedir. İş kazasında bildirim yükümlüğü genel olarak bağımlı çalışanlar bakımından işverene, bağımsız çalışan sigortalılarda ise kendilerine aittir. Bu yazımızda iş kazasının bildirim süreleri ile iş kazasının yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmemesi durumunda uygulanacak yaptırımları açıklamaya çalışacağız. 

II- İŞ KAZASININ SOSYAL GÜVENLİK KURUMU’NA BİLDİRİM SÜRELERİ    
İş kazaları ile ilgili bildirim süreleri 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun(2) 13. maddesinde düzenlenmiştir.
Buna göre;
4/1-a kapsamındaki sigortalılar ile 5510 sayılı Kanun’un 5.maddesi kapsamındaki kısmen sigortalı sayılanların iş kazası geçirmeleri halinde işverenleri tarafından kazanın olduğu yerdeki yetkili kolluk kuvvetlerine derhal, Sosyal Güvenlik Kurumu’na da kazadan sonraki üç işgünü içinde bildirim yapılmalıdır (5510 sK. md.13/II-a).

Şirketlere e-Tebligat zorunluluğu getirildi!

Written By Muhasebe37 on 11 Şubat 2013 Pazartesi | 11:30


Bilindiği üzere, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılacak tebligatların Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılması gerekiyor. Anılan kanuna, 11/1/2011 tarihli ve 6099 sayılı Kanun’la, şirketleri yakından ilgilendiren, 7/a maddesi eklenmiştir. Kanımızca, birçok şirket yönetimi, getirilen bu maddenin içerdiği düzenlemeden haberdar değildir. Eklenen bu maddeye göre; anonim, limitet ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere 19 Ocak 2013 tarihinden itibaren elektronik yolla tebligat yapılması zorunlu hale getirilmiştir.

Bu çerçevede, mahkemeler; 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun kapsamına giren genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, özel bütçeli idareler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, sosyal güvenlik kurumları, il özel idareleri, belediyeler, köy hükmî şahsiyetleri, barolar ve noterler tarafından anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla tebligat yapılacaktır.
Kendilerine yalnızca elektronik yolla tebligat yapılması zorunlu hale getirildiğinden, anonim, limitet ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin de, tebligat çıkarmaya yetkili merciler nezdindeki işlemlerinde elektronik tebligat adreslerini bildirmeleri gerekiyor. Elektronik tebligat adresinden kasıt, şirkete ait olan elektronik tebligata elverişli “kayıtlı elektronik posta adresi (KEP)” tir.

Hatır-Gönül İlişkilerine İstinaden Sigortalılık Bildirimi Yapan İşverenler Dikkat!

Written By Muhasebe37 on 30 Ocak 2013 Çarşamba | 14:17



SGK Denetmeni
I-GİRİŞ:
Sigortalılığın tanımı, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun da sigortalı sayılanlar konulu 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; “Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar sigortalı sayılırlar.” Şeklinde yapılmıştır. aynı kanunun 7. maddesinde Sigorta hak ve yükümlülükleri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;(a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için çalışmaya, meslekî eğitime veya zorunlu staja başladıkları tarihten itibaren başladığı belirtilmiş. Yine, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 12. maddesinin 1. fıkrasında; “4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir.” Denilmektedir. Bu maddede en önemli olan husus ise sigortalılığın başlangıcının “...çalışmaya, mesleki eğitime veya zorunlu staja başladıkları tarihten itibaren başlar” vurgusudur. “Çalışmaya başlamak” ifadesi gayet açık bir şekilde sigortalılığın başlangıcında fiili çalışmayı kastetmektedir, açık bir ifade kullanmak suretiyle fiili hizmetin sigortalı sayılmanın şartları arasında olduğunu ortaya koymaktadır.

II-HİZMET AKDİNİN TANIMI
Ne 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda, ne de 4857 sayılı İş Kanunu’nda hizmet akdinin tanımı açık bir şekilde yapılmamış, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 313. maddesinde tanımlanmıştır. Borçlar Kanunu’ndaki tanıma göre hizmet akdi: “Hizmet akdi bir mukaveledir ki onunla işçi, muayyen veya gayri muayyen bir zamanda hizmet görmeyi ve iş sahibi dahi ona ücret vermeyi taahhüt eder” şeklinde tanımlanmıştır.

Kanundaki tanımı ve Yargıtay kararlarına göre hizmet akdinin bazı unsurları bulunmaktadır ki bunlar şu şekilde özetlenebilir:

İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirimlerinde Yapılan Değişiklik

Written By Muhasebe37 on 26 Ocak 2013 Cumartesi | 11:11


İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğinin, dolayısıyla da iş kazası ve meslek hastalığı olaylarında işverenin ve işçinin kusurunun olup olmadığının belirlenebilmesi, hem de sigortalıların ve onun ölümünde de geride kalan hak sahiplerinin sosyal sigorta yardımlarından yararlanabilmeleri için iş kazası ve meslek hastalığı olaylarının ilgili resmi otoritelere bildirilmesi ve bildirim üzerine de bu olayların incelenmesi/soruşturulması gerekmektedir. 2013 yılından önceki dönemde işverenlerin, iş kazası ve meslek hastalığı olayları ile ilgili olarak çift bildirim yükümlülüğü bulunmaktaydı.
Bu çerçevede, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 77′nci maddesi uyarınca işverenler işyerlerinde meydana gelen iş kazasını ve tespit edilecek meslek hastalığını en geç 2 iş günü içinde yazı ile ilgili Çalışma ve İş-Kur İl Müdürlüğü’ne (eski Bölge Çalışma Müdürlüğü) bildirmeleri gerekmekte ve bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi veya geç yerine getirilmesi halinde de idari para cezası uygulanmaktaydı.
Yine, meydana gelen olayın iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilip edilmeyeceği, dolayısıyla da sigortalıya ve hak sahiplerine sosyal sigorta yardımlarının sağlanıp sağlanmayacağı konusunda bir karara varılabilmesi için de 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13 ve 14′üncü maddeleri uyarınca işverenlerce iş kazası ve meslek hastalığı olaylarının üç iş günü içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile SGK İl Müdürlüğü/Sosyal Güvenlik Merkezleri’ne bildirilmesi gerekmekte, bu yükümlülüğe uyulmaması halinde ise SGK tarafından idari para cezası gibi bir yaptırım uygulanmamaktaydı.

SGK’da Yeni Bir Uygulama: e-Ödenek

Written By Muhasebe37 on 6 Ekim 2012 Cumartesi | 11:07

Yazar: Müslim DEMİR*
Yaklaşım / Eylül 2012 / Sayı: 237



I- GİRİŞ
5510 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre 4/a (SSK) ve 4/b (Bağ-Kur) sigortalılarına halk arasında rapor parası olarak da bilinen geçici iş göremezlik ödenekleri ödenmektedir. Söz konusu ödeneklerin ödenmesi için anlaşmalı sağlık hizmet sunucularınca düzenlenen istirahat raporlarının SGK’ya gönderilmesi gerekmektedir. Daha önceden kağıt ortamında gönderilen istirahat raporları artık 16.07.2012 tarihinden itibaren tüm illerde elektronik ortamda düzenlenecektir. Bu çalışmada e-ödenek uygulamasında gerek sağlık hizmet sunucularının gerekse işverenlerin dikkat etmesi gereken hususlar açıklanmıştır.

II- e-ÖDENEK PROGRAMI NEDİR?

E-Ödenek programı; 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamındaki sigortalılar için, SGK ile anlaşmalı özel ve resmi sağlık hizmet sunucularınca düzenlenen geçici iş göremezlik belgeleri ile sağlık kurulu raporlarının işverenlere ve SGK’ya elektronik ortamda gönderilmesi, iş göremezlik ödeneğinin hesaplanması ve sigortalıya ödenmesine dair bilgisayar programını ifade etmektedir. Ancak;

- İşyeri hekimleri,

- Kurum hekimlikleri,

- Aile hekimleri,

- Belediye hastaneleri,

- Türk Silahlı Kuvvetlerine ait sağlık kuruluşları ve

"KDV Dahil" ve "Bu işyerinde asgari ücret uygulanır" yazılarının asılması hk.

“KDV dahil” ve “Bu işyerinde asgari ücret uygulanır” yazıları işyerinde asılmak zorunda mıdır? KDV dahil yazısı birden çok katlı bir işyerinde her katta ayrı ayrı yazılmalı ve asılmalı mıdır?

22 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile getirilen “FİYATLARIMIZA KDV DAHİLDİR” ibaresini taşıyan levhanın işyerine asılması zorunluluğu 27.05.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 408 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile 27.05.2011 tarihinden itibaren kaldırıldı.

Asgari Ücret Yönetmeliğinin 12. maddesinin son fıkrasında yer alan asgari ücretin ilanına ilişkin hüküm de 07.07.2012 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmış olup, asgari ücrete ilişkin levha asma zorunluluğu da bu tarihten itibaren kaldırılmış oldu.

Sezgin Özcan

Mükellef bilgileri bildirim formunda süre uzatımı

Written By Muhasebe37 on 11 Haziran 2012 Pazartesi | 10:45

Maliye Bakanlığı 413 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ ekinde yer alan ‘Mükellef Bilgileri Bildirimi’nde yer alan bilgilerin elektronik ortamda verilmesini öngörmüş bulunmaktadır. (20.01.2012 gün ve 28179 sayılı R.G.)
Tebliğ ile yapılan düzenleme gereği;.

* 1 Nisan 2012 tarihi itibariyle faal olan (tasfiye işlemi devam edenler dahil) tüm kurumlar vergisi mükellefleri,
* Kazancı basit usulde tespit edilenler hariç ticari kazanç, zirai kazanç ve serbest meslek kazancı elde eden gelir vergisi mükellefleri, ‘Mükellef Bilgileri Bildirimi’ni düzenlemek ve bağlı bulundukları vergi dairesine vermek zorundadırlar. Buna göre;
* Yapılan düzenleme gereği söz konusu bildirimin merkez ve her bir şube için ayrı ayrı verilmesi gerekmektedir.
* Faaliyet konuları itibariyle farklı muhasebe tekniği kullanmak durumunda bulunan mükellefler, ‘Mükellef Bilgileri Bildirimi’nin ‘Brüt satışlar/Gayrisafi hasılat’ alanına, kendi muhasebe tekniklerine göre bu alana karşılık gelen gelir tablosu bilgilerini yazacaklar.

Yukarıda belirtilen ve kendilerine bildirim verme zorunluluğu getirilen mükellefler ‘http://intvd.gib.gov.tr/internetvd’ adresinde bulunan bildirim ekranlarındaki alanları aynı adreste yer alan kılavuzda belirtilen açıklamaları göz önünde bulundurarak eksiksiz doldurmakla yükümlü kılınmışlardır.
413 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin 5’inci bölümünde ‘Bildirimin Dönemi ve Verilme Zamanı’ açıklanmıştır. Buna göre söz konusu bildirimlerin her yıl 1 Nisan-31 Mayıs tarih aralığında elektronik ortamda verilmesi gerekmektedir. Ancak Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 53 numaralı Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile yapılan duyuru uyarınca ‘yoğun iş yükü nedeniyle meslek odaları, meslek mensupları ve mükelleflerin taleplerinin değerlendirilmesi sonucunda’ 31 Mayıs 2012 tarihine kadar verilmesi gereken 2011 dönemine ilişkin Mükellef Bilgileri Bildirimi’nin verilme süresi 29 Haziran 2012 günü saat 24.00’e kadar uzatılmıştır.

İş Kazaları ve Meslek Hastalıklarının SGK’na Bildirimi Artık Elektronik Ortamdan Yapılabilecek

Written By Muhasebe37 on 18 Mayıs 2012 Cuma | 11:22

I- GİRİŞ
Sigortalıların yaptıkları iş dolayısıyla ortaya çıkan risklere karşı sosyal güvenlik mevzuatımızda iş kazası ve meslek hastalığı sigortası düzenlenmiştir. Esas itibariyle iş kazaları ve meslek hastalıkları, büyük ölçüde işletme içindeki üretim ilişkisinden kaynaklanmaktadır(1). 4857 sayılı İş Kanunu(2),  iş kazaları ve meslek hastalıklarının oluşmasını önlemek üzere işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerine uyulmasını zorunlu kılmaktadır (4857 sK. md. 77-89). 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu(3), iş kazaları ve meslek hastalıkları hallerini tanımlamış, söz konusu hallerde yapılacak bildirimler, bu olayların denetimi ile kısa vadeli sigortalılık kollarından yapılacak gelir ve ödemelerin esaslarını ayrıntılı olarak açıklamıştır (5510 md. 13-24). 5510 sayılı Kanun’a göre iş kazası ve meslek hastalığı halinde ilgililerin(4) yükümlülüklerinden en önemlisi yasal süresi içerisinde bildirimdir.

4857 sayılı İş Kanunu, iş kazası ve meslek hastalığı halleri için ayrı bir bildirim yükümlülüğü getirmiştir. 4857 sayılı Kanun’a göre, iş kazası ve meslek hastalığı hallerinde işyerinin, bağlı olduğu ilgili Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne bildirim yükümlülüğü bulunmaktadır (4857 sK. md. 77).

Daha önce SGK’ya yapılan iş kazası ve meslek hastalıkları bildirimleri kâğıt ortamında yapılmakta iken, Kurum’ca yapılan son düzenleme ve yürürlüğe konulan program sonrasında ilgili bildirimin işveren tarafından elektronik ortamda yapılabilmesi sağlanmıştır.

Bu çalışmada, iş kazaları ve meslek hastalıklarının bildirimi ile ilgili olarak iş ve sosyal güvenlik mevzuatı gereği yapılacak bildirimler değerlendirilecek, bu bildirimlerin SGK’ya elektronik ortamda gönderilmesine dair uygulama esasları ele alınacak ve SGK’ya yapılacak elektronik bildirimin 4857 sayılı Kanun gereğince yapılması gereken bildirim yerine geçip geçmediği hususu irdelenecektir.

İşe Başlama/Bırakma Bildirimi Yenilendi

Written By Muhasebe37 on 1 Mayıs 2012 Salı | 09:50

Mükellefiyet tesisi işlemlerinin kolaylaştırması, hızlandırılması ve kırtasiyeciliğin azaltılması amacıyla “İşe Başlama/Bırakma Bildirimi” yeniden düzenlenmiştir.

02.05.2012 tarihinden itibaren kullanılacak olan “İşe Başlama/Bırakma Bildirimi” ne Başkanlığımız www.gib.gov.tr >> Form ve Yayınlar adresinden ulaşabilirsiniz. Söz konusu bildirimin, Başkanlığımız internet sitesinden çıktı alınmak suretiyle kullanılabileceği gibi, vergi dairelerinden de temin edilebilmesi mümkün bulunmaktadır.


Söz konusu bildirime sitemizin sol kısmında bulunan "Online Belgeler" menüsündeki "Formlar" klasöründen ulaşabilirsiniz...

Bu Bildirimleri Unutmayalım!

Written By Muhasebe37 on 23 Nisan 2012 Pazartesi | 10:19

Giriş

Çok sayıda yasal düzenleme ile işletmelere çeşitli bildirim yükümlülükleri getirilmiştir. Yine söz konusu yasal düzenlemelerde yükümlülüklerin yerine getirilmemesi cezai yaptırıma bağlanmıştır. Ancak bildirimleri içeren yasa sayısının fazla olması, yayımlanma tarihlerinin farklı olması, bildirimlerin yapılacağı mercilerin farklı olması gibi sebeplerle kimi bildirimler gözden kaçabilmektedir. Bu bildirimlerden bir kaçı hatırlatılmak amacı ile aşağıda özetlenmiştir. Yine kimi bildirimlerde meydana gelen değişikliklere de değinilmiştir.

1.Yıllık İşletme Cetveli Bildirimi

Sanayi Sicil Kanununun 5. maddesi gereğince sanayi işletmeleri, her takvim yılı başından itibaren dört ay içerisinde (Nisan ayı sonuna kadar) bir önceki yıla ait firma faaliyetlerini gösterir yıllık işletme cetvelini Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüklerine vermek zorundadırlar.

Yine aynı maddede, yaptıkları işlerin mevsimlik olması ve bu sebeple hesaplarını takvim yılı sonunda kapatamadıklarından kendilerine Maliye Bakanlığınca özel hesap dönemi tayin edilen sanayi işletmelerinin, aldıkları müsaade yazısı tarih ve numarasını yukarıda yazılı sürede (Nisan ayı sonuna kadar) Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüklerine bildirmeleri şartıyla yıllık işletme cetvellerini, kendileri için tayin edilen hesap devresi sonundan itibaren en geç dört ay içinde Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüklerine verebilecekleri belirtilmiştir.

Kesin Mizan Bildirimi

Written By Muhasebe37 on 19 Nisan 2012 Perşembe | 09:20


Vergi Usul Kanunu’nun 148′inci ve 149′uncu maddelerinde mükellefler veya mükelleflerle muamelede bulunan diğer gerçek ve tüzelkişilerin, Maliye Bakanlığı’nın veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların isteyecekleri bilgileri vermeye mecbur olduklarına ilişkin hükümler yer almıştır. Vergi Usul Kanunu’nun 148′inci maddesinde münferit olarak verilecek bilgiler düzenlenirken 149′uncu maddesinde devamlı olarak verilecek bilgiler düzenlenmiştir. Devamlı olarak verilecek bilgiler, bir istatistik oluşturma ve bu istatistikleri kullanarak vergi politikaları üretmeye yarar.
Aynı kanunun mükerrer 257′nci maddesinde ise bazı tahsilat ve ödemelerin banka, benzeri finans kurumları aracılığıyla yapılması, bazı beyanname ve bildirimlerin elektronik olarak verilmesi gibi konularda zorunluluklar getirme ve bu zorunlulukların usul ve esaslarını belirleme konusunda Maliye Bakanlığı’na yetki verilmektedir.
VUK’un yukarıda belirtilen maddeleri ile Maliye Bakanlığı’na verilen yetkiye dayanılarak, 19 Ocak 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 403 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflere 2010 yılı ve takip eden dönemler için elektronik ortamda kesin mizan bildirimi verme yükümlülüğü getirilmiştir.
Söz konusu tebliğ taslak aşamasında iken, anılan düzenlemelere ilişkin olarak, “Vergi İncelemelerinde Elektronik Ortamdan Yararlanma” konulu makalemiz yayınlanmıştı.
Konunun önemine ve kurumlar vergisi mükellefleri için nisan ayı içinde bildirimin yapılması zorunluluğuna binaen, anılan tebliğle getirilen bildirim zorunluluğunun kapsamı, bildirimin şekli, dönemi ve zamanı, gönderilmesi ve diğer hususlara ilişkin açıklamalara bu yazımızda da yer verilmiştir.

SGK eksik gün bildiriminde sayı 50 den 30 a düştü

Written By Muhasebe37 on 18 Nisan 2012 Çarşamba | 08:32

17.04.2012 tarihli ve 28267 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan " Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" te SGK ya verilen eksik gün bildirimlerinde değişiklik yapılmıştır. 


M.Fatih Geleri 
SGK Uzmanı
Daha önce, 16.06.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan “Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile SGK’na verilen eksik gün bildiriminde 50 ve üzerinde sigortalının çalıştırıldığı aylara ilişkin verilecek Eksik Gün Bildirim Formu 17.04.2012 tarihinden itibaren 30 ve üzerinde sigortalının çalıştırıldığı aylara ilişkin olarak şeklinde değiştirilmiştir.


Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 102 maddesi 13 üncü fıkrasında yapılan değişiklikle " 30 ve üzerinde sigortalının çalıştırıldığı aylara ilişkin özel sektör işyerlerinde eksik gün bildirim nedenlerinin aylık prim ve hizmet belgesinde belirtilmesi yeterlidir." şeklinde değiştirilmiştir.


Buna göre,
Facebook -

Twitter -