Home » , , , , » GVK - İndirilecek Giderler ve Uygulamaları - II

GVK - İndirilecek Giderler ve Uygulamaları - II

Written By Muhasebe37 on 7 Mayıs 2012 Pazartesi | 12:22

Bir önceki  “Gelir Vergisi Kanununda İndirilecek Giderler – I” başlıklı yazımızda

- Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan giderler
- Hizmetli ve işçilerin işyerinde yiyecek, giyecek ve barınma giderleri
konularına değinmiştik. Bu yazımızda GVK’nun 40.maddesinde belirtilen “İndirilecek Giderler” kısmında yer alan diğer konuların incelemesine devam edeceğiz.

3- Ödenen Sosyal Güvenlik Primlerinin Gider Olarak İndirilmesi (GVK 40/2);

Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartiyle), 27′nci maddede yazılı giyim giderleri indirim konusu yapılabilir.

Yukarıdaki kanun (GVK 40/b) maddesinde de belirtildiği üzere ödenen SGK Primlerinin gider olarak yazılabilmesi için ödenmiş olma şartı bulunmaktadır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 88.maddesinde de “Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarları, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamaz” hükmü bulunmaktadır. Bu iki kanun maddesindeki ortak hükmün yani indirimin sadece ödemeye bağlı tutulmasındaki amaç SGK Primlerinin tahsilatının yapılmasını sağlamaktır.




Bilindiği üzere söz konusu SGK Primlerinin ödemeleri izleyen ayın son gününe kadar yapıldığından dolayı Aralık ayına ait SGK Priminin ödemeside Ocak ayında yapılacaktır. Bu ödenen primin hangi dönemde indirim konusu yapılacağı 174 Nolu GVKGT’nde açıklanmıştır. Söz konusu tebliğe göre;

Bu hükümlere göre SSK priminin gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin Sosyal Sigortalar Kurumuna fiilen ödenmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle, sigorta primleri, dönemine ve ait olduğu yıla bakılmaksızın fiilen ödendiği tarihte gider yazılacaktır.

Ancak, 506 sayılı Kanunun 80 inci maddesi gereğince bir aya ait sigorta primleri ertesi ayın sonuna kadar ödenebileceğinden, Aralık ayına ait olan sigorta primlerinin ertesi yılın Ocak ayı içinde ödenmesi durumunda bu primler Aralık ayının gideri olarak dikkate alınabilecektir.

Tekdüzen muhasebe sisteminin gereğince ticari kazançta dönemsellik ilkesi ve tahakkuk esası doğrultularında SGK Primleri ödenmese dahi gider hesaplarına intikalinin yapılması gereklidir. Fakat yukarıda bahsedildiği üzere ödenmeyen sigorta primlerinin gider olarak indirim konusu yapılamayacağından ticari kazancın tespitinde ödenmeyen kısmın KKEG (Kanunen Kabul Edilmeyen Gider) olarak değerlendirilecektir.

4- Zarar, Ziyan ve Tazminatların İndirilmesi (GVK 40/3);

GVK. 40/3.maddesinde “İşle ilgili olmak şartiyle, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar” ticari kazançtan indirim konusu yapılabileceği beyan edilmiştir. Yine aynı kanunun 41/6.maddesinde ise “Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatlar” gider olarak değerlendirilmez denilmektedir. Bu açıklamalardan yola çıkarak zarar, ziyan ve tazminatların gider olarak değerlendirilebilmesi için şu üç şartın bir bulunması gerekiyor.

- Ödenen zarar, ziyan ve tazminatın sadece iş ile ilgili olması,

- İşle ilgili olmak şartıyla herhangi bir mukaveleye veya mahkeme ilamına bağlı olarak ödenmesi,

-  Yapılan bu ödemelerin kişinin kusurlarından dolayı olmaması gereklidir.

İşçilere ödenen kıdem, ihbar tazminatları, iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle ödenen tazminatlar sözleşmeye bağlı yapılan ödenen zarar, ziyanlar gibi ödemeler gider olarak yazılabilir. Örneğin elektrik, su, telefon gibi hizmetlerin bedelleri gününde ödenmediğin dolayı ilgili kurumlara ödenen gecikme faizleri, vade farkları vb. gibi ödemeler indirim konusu yapılabilmektedir. Çünkü bu ödemeler, hem işle ilgili olduğundan hem de bu kurumlarla yapılan sözleşmeden dolayı kaynaklandığından gider olarak kayıtlara alınabilmektedir.

İşle ilgili olmayan ve bir sözleşmeye bağlı ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar gider olarak indirim yapılamaz. Çünkü yukarıda bahsettiğimiz gibi bu tür ödemelerin gider olarak yazılabilmesi için ödenen zararın “iş ile ilgili” olması gerekiyor. Borçlar Kanununa göre sulh yoluyla ödenen tazminatlar da gider olarak yazılamaz. Çünkü gider yazılabilmesi için “kanuna, ilama ve mukaveleye bağlı olma” şartı bulunması gerekiyor. Kişinin şahsi kusuru nedeniyle ödemiş olduğu cezalarda gider olarak değerlendirilemez. Yasada açıkça suç sayılan fiillerden kaynaklanan zarar, ziyan ve tazminat ödemelerinin de gider olarak indirilmesi söz konusu değildir. Bu anlattıklarımızı bir örnekle açıklayacak olursak; kişinin işletmeye kayıtlı arabasına aşırı hızdan dolayı ödenen trafik cezasının gider olarak yazılması mümkün değildir. Çünkü bu ceza kişinin hem kendi kusuru hem de yasada açıkça suç sayılan fiillerden biridir.

5. Seyahat Giderlerinin İndirilmesi (GVK 40/4)

GVK. 40/4.maddesinde “İşle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet giderleri (Seyahat maksadının gerektirdiği süreye maksur olmak şartiyle)” gider yazılabileceği belirtilmiştir.
Bu maddeden de anlaşılacağı üzere seyahat giderin indirim yapılabilmesi için şu 3 şartın olması gerekiyor.

- Yapılan seyahatin iş ile ilgili olması,

- Seyahat ve ikamet giderlerinin işin önemi ve genişliği ile uygun olması,

- Seyahat süresinin seyahat amacının gerektirdiği süreyi aşmaması 
gerekmektedir.

Bu saydığımız şartlar çerçevesinde yapılan giderler indirim konusu yapılabilmektedir. Fakat işletme sahibinin veya ortaklarının şahsi işleri için yaptığı seyahat ve konaklama giderleri indirim konusu yapılamaz. Bu tür giderler indirim konusu yapılmışsa bile vergi matrahına dahil edilmesi gerekmektedir.

Yapılan seyahatin amacına göre yapılan gideler ilgili muhasebe hesaplarına alınır. Örneğin Pazar araştırması için yapılan seyahatler 760 – Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri hesabında, seyahatin işletmenin genel yönetim işleri çerçevesinde yapılması halinde 770- Genel Yönetim Giderleri hesabında izlenebilir.

6- Vergi Resim ve Harçların Gider Olarak İndirilmesi (GVK 40/6);

GVK. 40/6.maddesinde; “İşletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçlar” gider olarak indirim konusu yapılabilir.

İlgili madde gereğince işle alakalı olmak koşuluyla bina, arsa, arazi, damga vergisi, belediye vergileri, istihlak, vergi, resim ve harçlar gider olarak indirilmesi mümkündür.

Bu sayılan vergi ve diğer ödemelerin gider yazılması için ödeme şartı yoktur. Tahakkuk etmesi yeterlidir. Bu vergilerin geç ödenmesi sebebiyle ödenen gecikme zamlarının gider olarak yazılması mümkün değildir. Çünkü “zarar, ziyan ve tazminatların İndirilmesi” bölümünde açıkladığımız gibi gecikme zammı vb. ödemelerin gider yazılabilmesi için bir sözleşmenin varlığı söz konusu olması gerekiyordu. Fakat burada saymış olduğumuz vergilere ödemiş olduğumuz gecikme zammı ve faizleri için böyle bir durum söz konusu değildir. Yani bu vergiler için herhangi bir sözleşmenin varlığından söz etmemiz mümkün değildir. Şayet bu tür gecikme zammı ve faizleri gider olarak indirimi yapılmışsa KKEG olarak değerlendirilip vergi matrahına ilave edilmesi gerekir.

Bir örnekleme yapacak olursak, Banka Sigorta Muameleleri Vergisi, Emlak Vergisi, Motorlu Taşıtlar Vergisi ve Damga Vergilerinin indirim konusu yapılabilmesi için ödeme şartı bulunmamaktadır. Tahakkuk aşamasına geldiklerinde indirim konusu yapılabilmektedirler. Yalnız bu açıklamaya ilave olarak şunu belirtmekte fayda var. MTV ödemelerinin gider olarak yazılması için bazı kıstaslar bulunmaktadır. Bu kıstaslar Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 14.Maddesinde açıklanmıştır. Buna göre “ Bu Kanuna bağlı (I), (III), ve (IV) sayılı tarifelerde yer alan taşıtlardan (Ticarî maksatla kullanılan uçak ve helikopterler ile taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan işletmelerin bu amaçla kiraya verdikleri taşıtlar hariç) alınan vergi ve cezalar ile gecikme zamları gelir ve kurumlar vergilerinin matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez.” hükmü yer almaktadır. Bu madde kapsamı gereğince yapılan MTV ödemesinin gider olup/olmadığı değerlendirilerek kayıtlara alınması gerekmektedir.

Yazımızın üçüncü ve son bölümünde;
-            Kiralanan veya aktife kayıtlı taşıtların giderleri indirimi,
-            VUK göre ayrılan amortismanların indirimi
-            Sendika aidat ödemelerinin indirimi,
-            Bireysel Emeklilik Sistemine ödenen katkı paylarının indirimi,
-            Fakirlere Yardım ve Gıda Bankacılığı giderlerinin indirimi

FATİH KOCAOĞLU
STAJYER SMMM
muhasebe37@msn.com

Share this article :

Yorum Gönder

Facebook -

Twitter -