Home » » Açık – Kapalı Fatura Nedir?

Açık – Kapalı Fatura Nedir?

Written By MuhasebeBlog on 20 Ekim 2011 Perşembe | 11:30

Açık ve kapalı faturayı kısaca tanımlayacak olursak, bedelinin tahsil edilmediği faturaya “açık fatura”, bedelinin tahsil edilmesi durumunda kesilen faturaya “kapalı fatura” denilmektedir. Peki bu faturanın açık veya kapalı olduğunu nasıl anlayacağız? Mevzuatımızda açık bir ifade olmamasına rağmen halk arasında imzanın, faturanın altına atılmışsa kapalı, faturanın üzerine atılmışsa açık fatura olarak kabul edilegelmiştir. Yani bir nevi yazılı olmayan bir ticari örf haline gelmiştir. Peki bunun kanunlar karşısında ki hükmü nedir?

Türk Ticaret Kanunun 23.maddesinde “Ticari işletmesi icabı bir mal satmış veya imal etmiş veyahut bir iş görmüş yahut bir menfaat temin etmiş olan tacirden, diğer taraf kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” hükmü gereğince, faturanın altına veya üzerine atılan imzanın bu maddede belirtilen “bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” ifadesiyle ne kadar bağdaştığı yoruma açık bir konudur. Şahsen yorumum, altına veya üzerine atılan imzadan dolayı o faturanın açık veya kapalı olmasını ifade etmez. Yazı ile ifade edilmesinin daha açıklayıcı olacağı aşikardır. Bu yorumumu destekleyen Yargıtay Kararlarına göz atmak daha faydalı olacaktır.


T.C.
YARGITAY
Ondokuzuncu Hukuk Dairesi
Esas No
: 2000/6236
Karar No
: 2001/300
Tarih
: 18.1.2001

  • İTİRAZIN İPTALİ ( Davacının Kapalı Faturaya Dayanarak Yaptığı Takibe Davalı Tarafından İtiraz Edilmesi )
  • KAPALI FATURA ( Ticaret Odasının Faturanın Ödemeye Karine Teşkil Ettiğine İlişkin Teamül Kararına Aykırı Bir Yerel Örf ve Teamülün Bulunmadığını Bildirmesi )
  • YEREL ÖRF VE TEAMÜL ( Ticaret Odasının Kapalı Faturanın Ödemeye Karine Teşkil Ettiğine İlişkin Teamül Kararına Aykırı Bir Yerel Örf ve Teamülün Bulunmadığını Bildirmesi )
  • ÖRF VE TEAMÜL ( Kapalı Faturanın Ödemeye Karine Teşkil Etmesi )
  • ÖDEMEYE KARİNE ( Kapalı Fatura Düzenlenmesi )
ÖZET :
Ticaret odasının, kapalı faturanın ödemeye karine teşkil ettiğine ilişkin teamül kararına aykırı bir yerel örf ve teamülün bulunmadığını bildirmesine göre, kapalı faturanın ödemeye karine teşkil ettiği ve bu karinenin aksinin davacı tarafından kaırıtlanamadığı gözetilerek bir hüküm kurulması gerekir.
DAVA :
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davatı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR :
Davacı vekili, davalının fuel-oil satışı nedeniyle müvekkiline borcu olduğunu, bunun tahsili için yapılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya tüm borcun ödendiğini davacının kapalı faturaya dayalı olarak takip yaptığını davacının alacağı ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Borçlar Kanununun 182/2. maddesinde, aksine sözleşme ve adet bulunmadığı takdirde, satıcı ile alıcının borçlarını aynı zamanda ifa ile yükümlü olduğu belirtilmiştir. Ayrıca faturanın kapalı olarak düzenlenmiş olması mal bedelinin peşin olarak ödendiğine karine teşkil edeceği kabul edilmektedir.
Mahkemece Şımak Ticaret ve Sanayi Odasından alınan 31.5.1999 tarihli cevabi yazıda yörede ticari yaşamın yeni geliştiği, faturalar üzerinde yapılan işlemler ve sonuçları hakkında yeterli bilgi bikirimi olmadığı bu nedenlerle kapalı faturaların bedelinin ödenmiş olduğuna dair herhangi yerleşik bir ticari örf ve teamülün bulunmadığı bildirilmiştir. Şırnak Ticaret ve Sanayi Odasının ilgili yazısında, Ankara Ticaret Odasının 21.12.1948 gün 6 sayılı kapalı faturanın ödemeye karine teşkil ettiğine ilişkin teamül kararına aykırı bir yerel örf ve teamülün bulunmadığının da belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle kapalı faturanın ödemeye karine teşkil ettiği ve bu karinenin aksinin davacı tarafından kanıtlanamadığı gözetilerek bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar tesisinde isabet görülmemiştir.


SONUÇ :
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 18.1.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Davacı satıcı, davalı alıcının almış olduğu ekmek bedelini ödemediğini ileri sürmüş ve davalıda, faturalarla bedelin ödendiğini savunmuştur. Taraflar delillerini ibraz etmiş ve incelenen belgelerin suret olduğu anlaşılmıştır. Taraflar bu delillere dayanmış olmasına göre delillerin asılları getirilmesi ve faturaların kapalı olup olmadığı belirlenmelidir. Kapalı fatura ibrazı halinde, bu faturaların davalı alıcı tarafından ödendiğinin kabulü gerekir. Aksi halde, yani faturalar açık ise bu taktirde de satış bedelinin ödenmediğinin kabulü ile ispat ehliyetinin davalıya düştüğünün kabulü zorunlu olur. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi; 11.09.1997, E:1997/5184, K:1997/5705)


Yukarıdaki Yargıtay Kararları göz önüne alındığında, faturanın altına veya üzerine atılan imzanın o faturayı kapalı veya açık hale getirmemektedir. Tabi mahkemeler bunun tersi kararları da verebilmektedir. Bu durumda, TTK’nun 23.maddesine istinaden faturanın üzerine “bedelinin tahsil edildiğine veya edilmediğine” dair not düşmeleri iki taraf içinde durumu daha belirgin hale getirecektir. Şayet faturanın bedeli daha sonra tahsil edilecekse ve bu durum faturaya not olarak düşülmüşse, ileri de birbirleriyle ihtilafa düşmemek için ödemenin tahsilat makbuzu, ödeme makbuzu gibi belgeler karşılığında veya banka aracılığıyla ödenmesi gerekmektedir.

Saygılarımla,
Fatih KOCAOĞLU
(SMMM – Stajer)
muhasebe37@msn.com

Share this article :

Yorum Gönder

Facebook -

Twitter -