I. GİRİŞ
Günümüzde işverenler işlerinin bir kısmını başka işverenlere vermekte, özellikle uzmanlık gerektiren işlerde bu uygulamanın daha da yaygın olduğu görülmektedir. Örneğin bir otel animasyon hizmetlerini bu konuda uzman başka bir işverenden destek alarak sunmaktadır. Pek çok işletme temizlik, güvenlik, ulaşım, yemek, tahmil-tahliye gibi işleri başka işletmelerden hizmet olarak satın almaktadır.
Çalışmada öncelikle Sosyal sigortalar ve iş kanunu ışığında işyerinin tanımı yapılacak, daha sonra işveren ve alt işveren tanımları yapılarak, alt işverenler tarafından SGK ya verilmesi gereken işyeri bildirgesi ve işe giriş bildirgelerinin yasal süreleri konularında açıklama yapılacaktır.
II. İŞYERİ – İŞVEREN – ALT İŞVEREN KAVRAMLARI
İşyerinin tanımı 5510 sayılı sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası kanununda, “sigortalı sayılanların maddî olan ve olmayan unsurlar ile birlikte işlerini yaptıkları yerlerdir.” şeklinde tanımlanmıştır. 4857 sayılı iş kanununda da benzer bir tanım görmekteyiz. İş kanununa göre işyeri “İşveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddî olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birim” olarak tanımlanmıştır.
Hem 4857 sayılı iş kanununda hem de 5510 sayılı sosyal sigortalar kanununda işyerinde üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerlerin, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya meslek eğitimi yerlerinin, avlu ve büro gibi diğer eklentiler ile araçların da işyerinden sayılacağı belirtilmiştir.
İşveren tanımı, 5510 sayılı kanunda, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak yapılmıştır. İş kanununda ise işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar şeklinde tanımlanmıştır.
İş kanunu kapsamında işveren sayılmak için işçi çalıştırmak yeterli iken, 5510 sayılı yasa kapsamında işveren sayılmak için çalışan işçinin/işçilerin sigortalılık niteliği taşıması gerekmektedir.
Alt işveren tanımı da 5510 sayılı yasanın 12. Maddesi 6. Fıkrasında “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denir.” şeklinde tanımlanmıştır.
4857 sayılı iş kanununun 2. Maddesi 7. Fıkrasında, asıl işveren alt işveren ilişkisi tanımlanmıştır. Bu tanıma göre bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir.
Asıl işveren, işçilere karşı 5510 sayılı yasadan ve 4857 sayılı iş kanunundan doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur.
III. ALT İŞVERENLERİN TESCİLİ
5510 sayılı yasanın 11. maddesi 8. Fıkrasında, Alt işveren, asıl işverenin işyerinde çalıştırdığı sigortalıları, işverenle aralarında yaptıkları sözleşmenin ibrazı kaydıyla, Kurumdan alacağı özel bir numara ile asıl işverenin kayıtlı olduğu dosyadan bildirir.
Sosyal sigorta işlemleri yönetmeliğinde(1), alt işverenin, mevzuattan doğan yükümlülüklerini asıl işverene ait işyeri sicil numarasına ilave olarak verilecek üç haneli alt işveren numarası ile asıl işverenin işyeri dosyası üzerinden yerine getireceği, alt işveren adına farklı bir işyeri dosyası açılmayacağı belirtilmiştir.
Söz konusu yönetmelik ile alt işverenlere işyeri bildirgesi verme yükümlülüğü getirilmemiştir. Yönetmeliğin 29. Maddesi gereği, işverenden iş alan alt işverenler, kanundan doğan yükümlülükleri başlamadan önce, işyeri bildirgesi hariç, gerçek kişi alt işverenler yönünden kendilerinin, tüzel kişi alt işverenler yönünden ise tüzel kişiliği temsile yetkili kişilerin imza sirkülerini ve asıl işverenle yapmış olduğusözleşmenin bir örneğini, SGK ya vererek tescil edilirler. Sözleşmede işe başlama tarihi bulunması gerekmektedir. İşe başlama tarihinin ibraz edilen sözleşmede bulunmaması durumunda asıl işverenin ve alt işverenin işe başlanacak tarihi Kuruma bildirmesi gerekmektedir. Alt işverene, asıl işveren sicil numarasına üç haneli bir kod eklenerek oluşan bir sicil numarası verilir. Alt işveren yükümlülüklerini asıl işverenin dosyası üzerinden kendine ait kodla yerine getirir.
IV. İŞE GİRİŞ BİLDİRGELERİNİN VERİLMESİ
Alt işveren, asıl işverenle yaptığı sözleşmeyi ibraz ederek Kurumdan aldığı e-sigorta şifreleri ile asıl işverenin sicil numarasına verilen üç haneli özel kodla asıl işveren dosyası üzerinden bildirimlerini yapar.
Bilindiği gibi yeni tescil edilen işyerlerinde işe girişi bildirgelerinin verilme süresi tescil tarihinden itibaren bir ay içinde işe alınan sigortalılar için, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin dolduğu tarihe kadardır. Ancak alt işverenlerin bu konuyu çoğu zaman farklı yorumladıkları ve idari para cezasına maruz kaldıkları görülmektedir. Alt işverenin faaliyet göstereceği asıl işverene ait işyeri yeni tescil edilen bir işyeri değil ise alt işverenler de yeni tescil olarak kabul görmemektedir. Bir örnekle açıklarsak;
Örnek: ABC asıl işverenine ait otel işyeri 01.01.2001 tarihinde faaliyete başlamıştır. Otel temizlik işleri 10.01.2012 tarihi itibariyle aralarında yaptıkları sözleşme ile alt işverene verilmiştir. Alt işverenin işe girişi bildirgelerini vermesi için bir aylık süresi bulunmamaktadır. Çalışanları işe almadan önce işe giriş bildirgelerini SGK ya vermek zorundadır. Aksi durumda işe giriş bildirgeleri yasal süre dışında verilmiş sayılacağından her bir işçi için aylık asgari ücret tutarında idari para cezasına maruz kalacaktır.
Alt işverenlik ilişkisi kurulan işyeri yeni tescil edilen bir işyeri ise alt işverenin, asıl işverenin tescil tarihinden itibaren bir ay içinde işe aldığı işçiler için bu bir aylık sürenin dolduğu tarihe kadar işe giriş bildirgelerini verme imkanı bulunmaktadır.
Örnek: 01.02.2012 tarihinde ilk defa tescil edilen sac üretimi fabrikası, temizlik, yemek ve güvenlik hizmetlerini 01.02.2012 tarihi itibariyle alt işverenlere vermiştir. Asıl işverene ait işyeri yeni tecil edilen bir işyeri olduğundan, alt işverenlerin de işe giriş bildirgelerini SGK’ya vermeleri için asıl işverenin olduğu gibi bir aylık süreleri bulunmaktadır. 01.02.2012 tarihinden 01.03.2012 tarihine kadar aldıkları işçileri bu tarihe kadar bildirdiklerinde yasal sürede bildirilmiş olmaktadırlar.
V. SONUÇ
Alt işverenlerde işyeri bildirgesi verme zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak alt işverenlerin, yönetmeliğin 29. maddesinde açıkça belirtildiği gibi, yükümlülükleri başlamadan önce, Kuruma müracaat ederek alt işveren kaydını yaptırması ve e-sigorta sözleşmesini imzalayarak e-sigorta şifresini teslim alması gerekmektedir. Bildirimler e-sigorta yoluyla yapıldığından yükümlülükler başlamadan önce e-sigorta şifresinin alınması önem taşımaktadır.
Alt işverenler genellikle yeni işyeri tescili yaptıkları konusunda ve işe giriş bildirgelerinin bir aylık süresi bulunduğunu gibi konularda yanılgıya düşmektedirler. Yazı içeriğinde de bahsedildiği gibi asıl işverene ait mevcut bir işyerinde alt işverenliğe başlanılması yeni bir işyeri tescili olarak değerlendirilmemelidir. Dolaysıyla sigortalıların işe giriş bildirimlerinin işin türüne göre bir gün önceden veya aynı gün yapılması gerekmektedir.
Ancak bununla birlikte SGK’nın da bu konuda yeni düzenleme yapmasının yerinde olacağı kanaatini taşımaktayız. Alt işverenlik sözleşmesi imzalayan firmaların şirket merkezleri ile işin görüleceği yerler bir birinden farklı illerde olabilmektedir. Örneğin sözleşme imzalanan yer İstanbul iken, işin yapılacağı yer İstanbul dışında başka bir il olabilmektedir. Yine sözleşmeler işe başlanılacağı gün veya bir iki gün öncesinden imzalanmaktadır. Yine alt işveren tarafından yüzlerce işçi işe başlatılabilmektedir. Bu gibi durumlarda alt işverenin SGK’nın ilgili Merkez Müdürlüğüne müracaat ederek aynı anda e-sigorta şifresi alması ve yüzlerce işçinin işe girişlerini yetiştirmsi bazen imkansız olmaktadır. Alt işverenlerin mağdur olmalarının önüne geçmek için, alt işverenlere de işe giriş bildirgelerinin verilmesi için sözleşme (işe başlama) tarihinden itibaren makul bir süre verilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.
S.G.K. Bozüyük Sosyal Güvenlik Merkezi Müdür V.
Yorum Gönder