Gerçek kişiler elde ettikleri çeşitli gelirler dolayısıyla Mart ayında beyannamelerini verdiler. Nisan ayı ise şirketler açısından önemli.
Bir yıllık kazançları üzerinden hesaplanan verginin bu ayın 25’ine kadar beyan edilmesi gerekiyor. Kurumların vergileme esasları gerçek kişilere göre biraz daha kapsamlı ve teknik. Bize ayrılan köşede tamamını anlatmamız mümkün değil. Bu nedenle kurum vergilemesi ile ilgili olarak bazı küçük hatırlatmalar yapmak istiyoruz.
Kurumlar vergisi matrahına, yani üzerinden kurumlar vergisi hesaplanacak olan kazanca (mali kar) ulaşmak için, kurumların ticari karlarına bazı ilaveler yapılması ve varsa bazı indirim ve istisnaların bu kardan düşülmesi gerekiyor. Bu işlemler kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde yapılıyor.
Örneğin işletmeye kayıtlı binek otomobillerin motorlu taşıt vergileri, kıdem tazminatı karşılığı veya belgesiz giderler gibi bazı giderlerin vergi kanunları uyarınca indirimi mümkün olmadığından, bunların matraha eklenmesi gerekiyor. Bunun yanında başka bir kurumun sermayesine iştirakten dolayı elde edilen kar payları veya belli şartlarla işletmeye kayıtlı gayrimenkullerin satışından sağlanan kazançların yüzde 75’lik kısmı kurumlar vergisinden istisna olduğu için matrahtan indirilebiliyor.
Bu ilave ve indirimler şirketin karının olup olmamasına bakılmaksızın dikkate alınabiliyor. Ancak bazı indirimler var ki, bunlar ancak şirket karda olduğu durumda indirilebiliyor. Geçmiş 5 yıla ilişkin olarak kurumlar vergisi beyannamelerinde gösterilen zararlar da düşüldükten sonra kar kalması durumunda, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinde sayılan indirimlerin yapılması mümkün.
Bu indirimleri;
a. Ar-Ge harcamaları,
b. Sponsorluk harcamaları,
c. Bağış ve yardımlar,
b. Sponsorluk harcamaları,
c. Bağış ve yardımlar,
olarak sıralayabiliriz. İlgili düzenlemede yer almamakla birlikte 2005 yılından devreden yatırım indirimi istisnası da “diğer indirimler” başlığı altında indirilebiliyor.
İndirim şartları
Bu kalemlerin indirilebilmesi için ilk şart kurum kazancının bulunmasıdır. Örneğin zararda olan bir kurumun yapmış olduğu bağışlar, ister kamu kurumuna, isterse vergiden muaf vakıfa yapılsın kurum kazancından indirilemez. Yeterli kazancın bulunmaması nedeniyle indirilemeyen bağış ve sponsorluk harcamalarının gelecek yıla devredilmesi de mümkün değil. Ar-Ge ve yatırım indirimi istisnası ise gelecek yıllara devredebiliyor.
İndirimin diğer bir şartı da beyannamede ayrıca gösterilmesi zorunluluğu. Son olarak bu indirimlerin aşağıda yer verilen sıra dahilinde yapılması gerekiyor.
Ar-Ge indirimi
Son yıllarda ülkemizde araştırma geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerinin hız kazanmasının en önemli nedenlerinden biri hiç kuşkusuz 2008 yılında yürürlüğe giren 5746 sayılı “Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun”dur. Bu kanun Ar-Ge indirimi yanında diğer bazı teşvikleri de (SGK primi işveren hissesi desteği, Ar-Ge ve destek personeline ilişkin gelir vergisi stopaj teşviki gibi) içeriyor.
Ar-Ge indirimine ilişkin bir başka düzenleme de Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinde yer alıyor. Bu madde kapsamında mükelleflerin, işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamalarının yüzde 100′ü “Ar-Ge indirimi” olarak kurumlar vergisi beyannamesinde kazançtan indirilebiliyor. Matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutar, sonraki hesap dönemlerine devrediyor.
Mükelleflerin, beyannamede indirecekleri Ar-Ge tutarının tespiti sırasında, her iki Kanun kapsamında hesaplama yaparak, kendileri açısından avantajlı olan tutarı dikkate almaları mümkün.
Sponsorluk harcamaları
Amatör spor dalları için yapılan sponsorluk harcamalarının tamamı, profesyonel spor dalları için yapılan sponsorluk harcamalarının ise yarısı, beyanname üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilebilir.
Sponsorluk için öncelikle sponsor firma ile sponsorluk hizmeti alan arasında, her iki tarafın hak ve yükümlülüklerini içeren yazılı bir sözleşme yapılması şart. Bu sözleşmenin bir örneğinin ilgili vergi dairesine verilmesi gerekiyor. Ayrıca bu masrafın indirilebilmesi için,
— Sponsorluk ödemesine ilişkin tevsik edici bir belgenin (banka dekontu, ödeme makbuzu veya alındı makbuzu gibi) bulunması,
— Bu belgede “sponsorluk amacıyla” yatırıldığına dair bir ifadenin mutlaka yer alması,
— Sponsor olan kurumun vergi borcunun bulunmaması,
şartları da var.
Bağış ve yardımlar
Kurum kazancından varsa Ar-Ge ve sponsorluk harcamaları indirildikten sonra, yeterli kazanç kalması durumunda yapılan bağışlar da indirilebilir. Ancak bunun için bağışın; Kanun’da sayılan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığı yapılması, karşılıksız olması ve beyannamede ayrıca gösterilmiş olması gerekiyor. Ayrıca bu bağışlar sadece ilgili olduğu yılın kazancından indirilebilir, yani gelecek yıla devredilemez.
► Kazancın % 5’i ile sınırlı bağışlar
Kamu kurumları, vergiden muaf vakıflar ile kamu yararına çalışan derneklere yapılan bağış ve yardımların ilgili yıla ait kurum kazancının ancak yüzde 5’ine kadar olan kısmı indirilebiliyor. Bunun için bağış tutarının kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmesi gerekiyor.
İndirilebilecek bağış ve yardım tutarının tespitinde esas alınan kurum kazancı; ticari bilanço karından, varsa iştirak kazancı istisnası ile mahsup edilebilecek olan geçmiş yıl zararlarının düşülmesinden sonra kalan tutar olarak tanımlanıyor.
► Okul ve hastane bağışları
Kamu kurumlarına; okul, sağlık tesisi, yüz yatak kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzur evi, bakım ve rehabilitasyon merkezi inşası dolayısıyla yapılan bağışlar için yüzde 5’lik sınır söz konusu değil. Bu bağışların tamamı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilebilir. Bu tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan bağışlar da aynı kapsamda değerlendiriliyor.
Örneğin 2 milyon TL’lik kazancı bulunan bir kurum tarafından 3 milyon TL’ye bir okul yaptırılarak Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışlanması durumunda hiç kurumlar vergisi ödenmeyecektir. Ancak kalan 1 milyon liralık bağış tutarının sonraki yıllarda indirilemeyeceğini de hatırlatmak isteriz.
► Kızılay’a yapılan bağışlar
Türkiye Kızılay Derneği’ne makbuz karşılığı yapılan nakdi bağışların tamamı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilebiliyor. Ayni bağış yapılması durumunda ise ancak kazancın yüzde 5’ine kadar olan bağışın indirimi mümkün.
► Van ve Somali bağışları
Bakanlar Kurulunca yardım kararı alınan doğal afetler dolayısıyla Başbakanlık aracılığıyla makbuz karşılığında yapılan bağışların tamamı kurum kazancından indirilebiliyor. Bu kapsamda 2011 yılında Somali’ye veya Van’a Başbakanlık aracılığıyla yapılan bağışların tamamı kurum kazancından indirilebilecektir.
Yatırım indirimi
Yatırım indirimi uygulamasına aslında 2006 yılından itibaren son verildi. Ancak bu tarihten önce yapılan yatırımlar kapsamında hak kazanılan ve kazancın yetersiz olması dolayısıyla indirilememiş olan istisna tutarlarının sonraki yıllarda kullanılması imkanı bulunuyordu.
Ancak bu hakkın kullanımına çeşitli defalar sınırlama getirilmek istendi. Bunlardan ilki süre sınırlamasıydı. Bu sınırlama Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmişti. İşte bu kararın akabinde 6009 Sayılı Kanun’la bir düzenleme yapıldı. Bu düzenlemede süre sınırlaması yoktu ancak oransal bir sınırlama getirilmişti. Yatırım indirimi istisnasından kazancın sadece yüzde 25’i kadar yararlanılabilecekti. İlgili yıllarda geçerli olan kurallar çerçevesinde yatırım yaparak milyonlarca liralık yatırım indirimi istisnasına hak kazanan şirketler açısından bu, kazançlarının yüzde 75’lik kısmı üzerinden vergi ödenmesi anlamına geliyordu.
Anayasa Mahkemesi 9 Şubat 2012 tarihli toplantısında, 6009 sayılı yasa ile getirilen bu oransal sınırlamanın da Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi. Aynı toplantıda yürürlüğün durdurulması kararı da verildi. Böylelikle söz konusu sınırlamayı içeren yasal düzenlemenin iptal kararının Resmî Gazete’de yayımlanacağı güne kadar yürürlüğü durmuş oldu. Mahkemenin bu kararı 18 Şubat tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.
Bu karar çerçevesinde Nisan ayında 2011 yılına ilişkin olarak verilecek kurumlar vergisi beyannamelerinde yüzde 25’lik sınır olmadan, varsa kazancın tamamı kadar yatırım indiriminden yararlanılabilecektir. Bu kararlar, başta finansal kiralama şirketleri olmak üzere, 2006 yılından önce büyük yatırımlar yapmış olan firmaların kazanılmış haklarının korunması açısından büyük önem taşımaktadır.
M. Fatih Köprü/E&Y
Yorum Gönder