I- GİRİŞ
Kıdem tazminatı fonu yasası gündemdeki yerini korumaktadır.
Çalışanların büyük çoğunluğunun yararlanamadığı mevcut kıdem tazminatı
uygulaması, aslında hem işçiler için hem de işverenler için sıkıntılı
bir uygulamadır. Ne yazık ki sadece sendikalı işyerleri ile
kurumsallaşmış işyerlerinde çalışan işçilerin yararlandığı geriye kalan
çoğunluğun ise ya hiç yararlanamadığı ya da mahkeme kararı sonucu bir
kısmının yararlanabildiği bir sistem uygulanmaktadır. Özellikle
taşeron şirketlerde ve güvenlik, temizlik, yemek alımı gibi süreli
işlerde çalışanlar kıdem tazminatı hakkından mahrum kalmaktadır. Yine
işverenler yönünden de mevcut uygulama, gerek kıdem tazminatı için bütçe
ayrılmaması nedeniyle kasadan beklenmedik para çıkışlarına işverenlerin
hazırlıksız yakalanması gerekse taşeronluk işlerinde önceki
işverenlerden kalan sürelerin de hesaba dahil edilmesiyle işverenleri
sıkıntıya düşüren bir sistemdir. Yeni Kıdem Tazminatı Fonu Yasası’nın
kısa sürede çıkmayacağı, çıksa dahi eski hakların korunacak olması
nedeniyle yazımızın konusunu mevcut kıdem tazminatı uygulamasında
SGK’dan kıdem tazminatı alabilir yazısı alarak kıdem tazminatı talep
eden işçiler yönünden bu yazının yeterli olup olmadığı hususu
açıklanacaktır.
II- KIDEM TAZMİNATI ALABİLİR YAZISI NASIL ALINIR?
En az 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 prim günü bulunan
sigortalılar bu yazıyı alabilirler. Sigortalı en son çalıştığı işyerinin
bağlı olduğu SGK Müdürlüğü’ne giderek yazılı olarak talepte bulunduğu
takdirde, SGK Müdürlüğü tarafından “kıdem tazminatına esas yazı” verilmektedir.
Söz konusu Yazı “yapılan inceleme sonucunda … tarihi itibariyle yapılan
incelemede, adı geçenin sigortalılık süresinin … Yıl, prim ödeme gün
sayısının ise … Gün olduğu anlaşılmıştır. Bu yazı adı geçenin isteği ve
1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı
bendi gereği verilmiştir.” şeklindedir.
III- SGK’DAN ALINAN KIDEM TAZMİNATINA ESAS YAZININ İŞYERİNE VERİLMESİ KIDEM TAZMİNATI ALMAK İÇİN YETERLİ MİDİR?
Öncelikle sigortalının işten ayrılış nedeni tespit edilmelidir. İşçi
yaş dışındaki emeklilik şartlarını tamamladığını ve 1475 sayılı
Yasa’nın 14. maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi gereği
işten ayrılacağını işyerine vereceği dilekçede belirtmelidir.
Yani işçinin işten ayrılma sırasında ortaya koyduğu irade önemlidir.
SGK’dan aldığı kıdem tazminatına esas yazıyı işyerine ibraz ederken söz
konusu iradesini de ortaya koymalıdır. Sadece kıdem tazminatına esas
yazıyı işyerine vererek işten ayrılması ve ardından başka bir işyerinde
çalışmaya başlaması durumunda, işveren kıdem tazminatı ödemeyebileceği
gibi ödemiş ise ödediği tazminatı da geri isteyebilecektir. İşçinin
kıdem tazminatı aldıktan sonra başka bir işyerinde çalışması
engellenemez. Çünkü çalışma anayasal bir hak olup bu hakkın engellenmesi
mümkün değildir.
İşçi işten ayrılırken kıdem tazminatına esas yazıyı ibraz ettiği
halde başka bir iş bulduğunu ve çalışmaya devam edeceğini beyan ederse
kıdem tazminatına hak kazanmamış olmaktadır. İşten ayrılma nedeni 1475
sayılı Yasa’nın 14. maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendine
istinaden olmadığından bu madde kapsamında kıdem tazminatını da hak
etmemiş olmaktadır. Dolayısıyla bu durumda işveren kıdem tazminatı
ödemek zorunda değildir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin bu yöndeki Kararı
“…işçinin ilk ayrıldığı anda iradesinin tespiti önem
kazanmaktadır. İşçinin başka bir işyerinde çalışmak için işyerinden
ayrıldığı anlaşıldığı taktirde 1475 sayılı Yasa’ya 4447 sayılı Yasa ile
eklenen 5. bent hükmü uyarınca kıdem tazminatına hak kazanılması söz
konusu olmaz.”([1]) şeklindedir. Yine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin başka bir kararı şu şekildedir. “…işçinin
işyerinden ayrılmasının yaş hariç emekliliğe dair diğer kriterleri
tamamlaması üzerine çalışmasını sonlandırması şeklinde gelişmesi ve bu
durumu işverene bildirmesi gerekir. Aksi halde işçinin başka bir
işyerinde çalışmak için 1475 sayılı Yasa’nın 14. maddesinin 5. bendi
hükmüne dayanması yasal hakkın kötüye kullanımı niteliğindedir. Dairemiz
konuyla ilgili bir kararında, işçinin bir gün sonra başka bir işveren
ait işyerinde çalışmasının, feshin anılan 5. bent hükmüne uygun
olmadığını gösterdiği sonucuna varmıştır.”([2])
IV- SONUÇ
15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 prim gününü tamamlayan işçilere,
1475 sayılı Yasa’nın 14. maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı
bendi ile kendi isteği ile işten ayrılarak kıdem tazminatı alabilme
hakkı verilmiştir. Bunun için SGK’dan kıdem tazminatına esas yazının
alınarak işverene ibraz edilmesi gerekmektedir. Ancak bu hakkın iş
değişikliği yapmak için kötüye kullanılması durumunda işçiye kıdem
tazminatı ödenmeyebilir. Kötüye kullanımının tespitinde, yerleşmiş
Yargıtay kararlarına göre işçinin işten ayrılırken ortaya koyduğu irade
esas alınmaktadır. Bununla birlikte bu iradeyi ortaya koymasına rağmen
bir gün sonra başka bir işyerinde çalışmaya başlayan işçinin de kıdem
tazminatını hak etmediği ve iş değişikliği yapmak için söz konusu hakkın
kötüye kullanıldığı yorumlanmaktadır.([3])
S.Mehmet KELEŞ*
E-Yaklaşım
http://www.ozdogrular.com/content/view/20269/
Yorum Gönder